Translation of "Yerim" in English

- Yavaşça yerim.
- Ben yavaş yerim.

I eat slowly.

Ekmek yerim.

I eat bread.

Peynir yerim.

I eat cheese.

Et yerim.

I eat meat.

Çok yerim.

I eat a lot.

- Yiyorum.
- Yerim.

I eat.

- Yemek yiyeceğim.
- Yemek yerim.
- Yerim.
- Yiyeceğim.

- I will eat.
- I eat.

Benim gizli yerim.

My hideaway.

Benim yerim burasıdır.

- My place is here.
- I belong here.

Ben çikolata yerim.

I eat chocolate.

Burası benim yerim.

- This is my place.
- This is my seat.
- This is my spot.

Ben meyve yerim.

I eat fruit.

Alabileceğim şeyi yerim.

I eat what I can afford.

Genellikle çok yerim.

I usually eat a lot.

Çok yerim var.

I've got plenty of room.

Her şeyi yerim.

I eat everything.

Ben erişte yerim.

I eat noodles.

Ben kitap yerim

I eat a book.

Ben armut yerim.

I eat pears.

Yalnız yemek yerim.

I eat alone.

Gidecek yerim yok.

- I have nowhere to go.
- I have no place to go.

Ben salatalık yerim.

I eat cucumber.

Her yerim ağrıyor.

- I ache all over.
- My whole body is sore.
- My body aches all over.
- I'm sore all over.
- My whole body hurts.

Japon yemekleri yerim.

I eat Japanese food.

Her yerim ağrıyordu.

I was aching all over.

O benim yerim.

That is my place.

Kahvaltımı ofiste yerim.

I eat my breakfast in the office.

Aç olduğumda yerim.

I'll eat when I'm hungry.

Uyuyacak yerim yok.

I have no place to sleep.

Çok hindi yerim.

I eat a lot of turkey.

- Benim uyumak için yerim var.
- Yatacak yerim var.

I have a place to sleep.

- Çay içerken kırmızı patates yerim.
- Çayla tatlı patates yerim.

I eat red potatoes while drinking tea.

Aslına benim favori yerim.

It's my favorite place, actually.

Ne yersen onu yerim.

I eat what you eat.

Ben ellerimle yemek yerim.

I eat with my hands.

Benim her yerim ağrıyor.

I ache all over.

Her hafta balık yerim.

I eat fish every week.

Gidecek başka yerim yok.

I don't have anywhere else to go.

Ben evde yemek yerim.

I eat in the house.

Aç olduğum için yerim.

I eat because I'm hungry.

Oturacak bir yerim yok.

I don't have anywhere to sit.

Kalacak hiçbir yerim yok.

I have nowhere to stay.

Saklanacak bir yerim kalmadı.

I've got nowhere left to hide.

Gidecek başka yerim yoktu.

I had no place else to go.

Benim kendi yerim var.

I've got my own place.

Gidecek bir yerim var.

I have someplace to go.

Gidecek bir yerim yok.

I've got nowhere to go.

Her zaman sağlıklı yerim.

I always eat healthy.

Gidecek hiçbir yerim yok.

- I don't have anywhere to go.
- I have nowhere to go.
- I have no place to go.
- I've got no place to go.

Çok nadir ıstakoz yerim.

I very seldom eat lobster.

Ben bunu nasıl yerim?

How do I eat this?

Ben sınıfta yemek yerim.

I eat in the classroom.

"Neresi ağrıyor?" "Her yerim."

"Where does it hurt?" "Everywhere."

Ben biraz peynir yerim.

I eat some cheese.

Eşyalarımı saklayacak yerim yok.

I have no place to keep my things.

Her akşam orada yerim.

I eat there every night.

Tatlı için yerim yok.

I don't have room for dessert.

Saklanacak hiçbir yerim yoktu.

I had nowhere to hide.

Ben yaşamak için yerim.

I eat to live.

Ben genellikle dışarıda yerim.

I usually eat out.

Ben sadece et yerim.

I only eat meat.

Kahvaltımı saat yedide yerim.

I eat my breakfast at seven o'clock.

Bir sürü havuç yerim.

I eat a lot of carrots.

Ben nadiren et yerim.

I rarely eat meat.

Nadiren Meksika yemeği yerim.

I seldom eat Mexican food.

Dışarıda çok yemek yerim.

I eat out a lot.

Ben nadiren evde yerim.

I seldom eat at home.

Ben hep iyi yerim.

I always eat well.

Ben her şeyi yerim.

I eat anything.

Çok fazla sebze yerim.

I eat a lot of vegetables.

Bir sürü balık yerim.

I eat a lot of fish.

Ben genellikle yalnız yerim.

- I usually eat alone.
- I usually eat by myself.

Ben sadece meyve yerim.

I only eat fruit.

Ben sadece sebze yerim.

I only eat vegetables.

Ben çok çabuk yerim.

I eat very quickly.

Gidecek bir yerim yoktu.

I had no place to go.

Gidecek hiçbir yerim yoktu.

I didn't have any place to go.

Kalacak bir yerim yoktu.

I didn't have a place to stay.

Ben nadiren balık yerim.

I seldom eat fish.

Her gün meyve yerim.

I eat fruit every day.

Yaşayacak bir yerim yok.

I don't have a place to live.

Tom ne pişirirse yerim.

I'll eat whatever Tom cooks.

Ben yağsız ekmek yerim.

I eat bread without oil.

Ben tuzsuz ekmek yerim.

I eat bread without salt.

Her gün tavuk yerim.

I eat chicken every day.

Ben nadiren tatlı yerim.

I seldom eat dessert.

Çok nadiren tatlı yerim.

I hardly ever eat dessert.