Translation of "Yaşlılık" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yaşlılık" in a sentence and their english translations:

Yaşlılık eğlenceli değildir.

Old age isn't pleasant.

Yaşlılık için para biriktiriyorum.

- I'm saving money for my old age.
- I will save up money for when I'm old.

Yaşlılık yaşamın son aşamasıdır.

Senescence is the last stage of life.

Ben yaşlılık nedeniyle ölmekten korkmuyorum.

- I am not afraid of dying due to old age.
- I am not afraid of dying of old age.

Yaşlılık çağında zaman hızla geçer.

In old age time passes quickly.

Gözleri yaşlılık nedeniyle çalışmayı durdurdu.

His eyes stopped functioning due to old age.

Yaşlılık günlerim için para tasarruf ediyorum.

I'm saving money for my old age.

Ben, bir yaşlı adam, yaşlılık hakkında yaşlı bir adama yazdım.

I, an old man, have written to an old man about old age.

Ben asla yaşlı bir adam olmayacağım. Benim için, yaşlılık hep benden 15 yaş büyüktür.

I will never be an old man. To me, old age is always 15 years older than I am.

Yaşlılık nedir? Önce isimleri unutursun, sonra yüzleri unutursun, sonra fermuarını çekmeyi unutursun, sonra onu indirmeyi unutursun.

What is old age? First you forget names, then you forget faces, then you forget to pull your zipper up, then you forget to pull it down.