Translation of "Ediyorum" in Polish

0.018 sec.

Examples of using "Ediyorum" in a sentence and their polish translations:

Merak ediyorum,

Zastanawiające,

Acele ediyorum.

Spieszę się.

İtiraz ediyorum!

Sprzeciw!

İstifa ediyorum.

- Rezygnuję.
- Odchodzę.
- Składam wypowiedzenie.

Rüzgarla flört ediyorum.

flirtujący z wiatrem.

Öneriyi kabul ediyorum.

Przyjmuję ofertę.

Senden nefret ediyorum!

Nienawidzę cię.

Büyükbabama yardım ediyorum.

Pomagam mojemu dziadkowi.

Bilgisayarlardan nefret ediyorum.

Nienawidzę komputerów.

Bunu takdir ediyorum.

Doceniam to.

Pazartesilerden nefret ediyorum.

Nienawidzę poniedziałków.

Sesimden nefret ediyorum.

Nienawidzę swojego głosu.

Sürprizlerden nefret ediyorum.

Nienawidzę niespodzianek.

Güneşten nefret ediyorum.

Nienawidzę słońca.

Ondan nefret ediyorum.

Nie znoszę go.

Toplantıyı iptal ediyorum.

Odwołuję spotkanie.

Hepsinden nefret ediyorum.

Nienawidzę ich wszystkich.

Önerini kabul ediyorum.

Zgadzam się na twoją propozycję.

Tamam. Kabul ediyorum.

Ok, zgadzam się.

Hapşırmaya devam ediyorum.

Ciągle kicham.

Ben dans ediyorum.

Tańczę.

Şiddetten nefret ediyorum.

Brzydzę się przemocą.

Dövüşmekten nefret ediyorum.

Nienawidzę walki.

Düğünlerden nefret ediyorum.

Nienawidzę wesel.

Riski kabul ediyorum.

Akceptuję ryzyko.

Senden nefret ediyorum.

- Nienawidzę cię.
- Mam cię w dupie.

Planınızı kabul ediyorum.

Zgadzam się z twoim planem.

Komşumdan nefret ediyorum.

Nienawidzę swojego sąsiada.

Sivrisineklerden nefret ediyorum.

Nienawidzę komarów.

Hastanelerden nefret ediyorum.

Nienawidzę szpitali.

Evimden nefret ediyorum.

Nienawidzę mojego domu.

Pizza'dan nefret ediyorum.

Nienawidzę pizzy.

Pastadan nefret ediyorum.

Nienawidzę ciasta.

Tatlıdan nefret ediyorum.

- Nienawidzę słodyczy.
- Nie cierpię słodyczy.

Şekerlemeden nefret ediyorum.

Nienawidzę cukierków.

- Yalnız seyahat ediyorum.
- Yalnız geziyorum.
- Yalnız yolculuk ediyorum.

Podróżuję sam.

O terimden nefret ediyorum.

Nie cierpię tego wyrażenia.

Ben karaokeden nefret ediyorum.

Nienawidzę karaoke.

Onun ailesinden nefret ediyorum.

Nie znoszę jego rodziców.

Senin uyanıklığını takdir ediyorum.

Doceniam twoją czujność.

Senin kısıtlamanı takdir ediyorum.

Doceniam twoją powściągliwość.

Dün yaptığını takdir ediyorum.

Doceniam to co zrobiłeś wczoraj.

Ben insanlardan nefret ediyorum.

Nienawidzę ludzi.

Desteğini gerçekten takdir ediyorum.

Naprawdę doceniam twoje wsparcie.

Büyükannemi hastanede ziyaret ediyorum.

Odwiedzam moją babcię w szpitalu.

- Kabul ediyorum.
- Aynı fikirdeyim.

Zgadzam się.

Ne olacağını merak ediyorum.

Zastanawiam się, co się wydarzy.

Yarın Paris'e hareket ediyorum.

Jutro wyjeżdżam do Paryża.

Yarın Kanada'ya hareket ediyorum.

Wyjeżdżam jutro do Kanady.

Her hareketlerini takip ediyorum.

Śledzę każdy ich ruch.

Bir açıklamayı hak ediyorum.

Zasługuję na wyjaśnienie.

Çalar saatlerden nefret ediyorum.

Nienawidzę budzików.

O şarkıdan nefret ediyorum.

Nienawidzę tej piosenki.

Bana güvenmeni rica ediyorum.

Proszę, abyś mi zaufał.

Gerçeği bilmeyi hak ediyorum.

- Zasługuję, żeby znać prawdę.
- Zasługuję na prawdę.

Ders çalışmaktan nefret ediyorum.

Nie znoszę się uczyć.

Yalnız çalışmayı tercih ediyorum.

Preferuję pracować samemu.

Tanrım, işimden nefret ediyorum.

Boże, nienawidzę mojej pracy.

Ben bunu hak ediyorum.

Zasługuję na to.

Ben Tom'dan nefret ediyorum.

Nienawidzę Toma.

Onu getirmeni arzu ediyorum.

Chcę, żebyś ją przyprowadził.

Bu şehirden nefret ediyorum.

Nienawidzę tego miasta.

Terör örgütlerinden nefret ediyorum.

Nienawidzę organizacji terrorystycznych.

Bu havadan nefret ediyorum.

- Nienawidzę tej pogody.
- Nie znoszę takiej pogody.

Apartman dairemden nefret ediyorum.

Nienawidzę mojego mieszkania.

Bu filmden nefret ediyorum.

Nienawidzę tego filmu.

- Başka bir şansı hak ediyorum.
- Bir şansı daha hak ediyorum.

Zasługuję na kolejną szansę.

Ve sarılarak uyumayı tercih ediyorum.

Najbardziej lubię na łyżeczkę.

Ona ne olduğunu merak ediyorum.

Zastanawiam się co się z nią stało.

Evini henüz temizlemediğini tahmin ediyorum.

Zgaduję, że jeszcze nie posprzątałeś w domu.

Onun niçin gelmediğini merak ediyorum.

- Ciekawe, czemu go nie było.
- Zastanawiam się dlaczego go nie było.

Bir hata yaptığımı kabul ediyorum.

Przyznaję, że popełniłem błąd.

Ben, dikkatsiz olduğumu itiraf ediyorum.

Przyznam, że byłam nieostrożna.

Bende gösterdiğin güveni takdir ediyorum.

Doceniam zaufanie, jakie mi okazałeś.

Hanginizin yalan söylediğini merak ediyorum.

Zastanawiam się które z was kłamie.

İşbirliğin için sana teşekkür ediyorum.

Dziękuję za współpracę.

Tom'un anne babasından nefret ediyorum.

Nienawidzę rodziców Toma.

Tom'un nerede olabileceğini merak ediyorum.

Zastanawia mnie, gdzie Tom mógłby być.

Ne kadar süreceğini merak ediyorum.

Ciekawe jak długo to potrwa.

Seni on yıla mahkûm ediyorum.

Skazuję pana na dziesięć lat.

Tom yaptığında bundan nefret ediyorum.

Nie znoszę, kiedy Tom to robi.

Onu yaptığında bundan nefret ediyorum.

Nienawidzę kiedy to robisz.

Bu duvarların renginden nefret ediyorum.

Nienawidzę koloru tych ścian.

Bitişikte yaşayan adamdan nefret ediyorum.

- Nie cierpię sąsiada.
- Nie znoszę gościa, który mieszka obok.

Tom onu yaptığında nefret ediyorum.

Nienawidzę, gdy Tom to robi.

Tom'un ne planladığını merak ediyorum.

Zastanawiam się co Tom planuje.

Tom'un ne söyleyeceğini merak ediyorum.

Zastanawiam się, co powie Tom.

Neyin yanlış olduğunu merak ediyorum.

Zastanawiam się co jest nie tak.

Onun nereden geldiğini merak ediyorum.

Chciałabym się dowiedzieć skąd jest tamta osoba.

Teşekkürler Tom, bunu takdir ediyorum.

Dzięki, Tom, doceniam to.

Onu söyleyen insanlardan nefret ediyorum.

- Nie cierpię ludzi, którzy tak mówią.
- Nienawidzę ludzi, którzy tak mówią.

Bu şeyi yapmaktan nefret ediyorum.

- Nienawidzę tego robić!
- Nie znoszę tego robić.

O meydan okumayı kabul ediyorum.

Przyjmuję to wyzwanie.

Tom'un bizi aramadığını umut ediyorum.

Mam nadzieję, że Tom nas nie szuka.