Translation of "Ediyorum" in Arabic

0.013 sec.

Examples of using "Ediyorum" in a sentence and their arabic translations:

Davet ediyorum.

وبنية تحتية جيدة.

Merak ediyorum,

ويسأل احد

Teşekkür ediyorum.

في حضوركم.

Kabul ediyorum.

- أوافق.
- أنا موافق

İstifra ediyorum.

إني أستفرغ

Dua ediyorum.

إني أصلي

Tasarruf ediyorum.

كنت أدخر

Rüzgarla flört ediyorum.

أمرحُ مع نسمة الهواء العليل.

Mahkumiyetimi protesto ediyorum.

أنا أحتج على إدانتي.

Bunu takdir ediyorum.

أنا أقدر ذلك.

Senden nefret ediyorum!

أكرهك!

Ondan nefret ediyorum.

أكرهه.

Kendimden nefret ediyorum.

أكره نفسي.

Tamam. Kabul ediyorum.

حسناً. أنا موافق.

Hapşırmaya devam ediyorum.

أعطس كثيراً.

Komşularımdan nefret ediyorum.

أنا أكره جيراني.

Ona gıpta ediyorum.

أنا أحسدها.

İnternetten nefret ediyorum.

أكره الإنترنت.

Telefonumu şarj ediyorum.

أقوم بشحن هاتفي

Yani şöyle hayal ediyorum.

يعني أنا أتخيله هكذا.

çünkü bunu hak ediyorum.

لأني أستحق الإحترام.

O terimden nefret ediyorum.

أكره هذه المفردة.

Ben de merak ediyorum

أتساءل أيضا

Ben gerçekten merak ediyorum

أنا فضولي حقًا

Seni yarın terk ediyorum.

سأتركك غداً.

Ne olduğunu merak ediyorum.

أتساءل ما الذي حدث.

Tekrar geleceğini ümit ediyorum.

أتمنّى أن تأتي مرّة أخرى.

Onu hakkında endişe ediyorum.

إنني قلق عليه.

Hâlâ senden nefret ediyorum.

مازلت أكرهك.

Onun önerisini kabul ediyorum.

أنا موافق مع اقتراحه.

Sinirli olmadığını umut ediyorum.

آمُل أنكَ لست غاضباً.

Yorum yapmamayı tercih ediyorum.

أفضل أن لا أعلّق.

Onun sadakatini takdir ediyorum.

أقدّر ولائها.

- Kabul ediyorum.
- Aynı fikirdeyim.

أنا موافق

Teşekkür ediyorum. Çok sağolun.

أشكركم، شكرًا جزيلًا.

Hatalı olduğumu itiraf ediyorum.

- أعترف أني كنت مخطئًا.
- أعترف أني أخطأت.

Bu havadan nefret ediyorum.

كم أكره هذا الطقس!

Sizden şunu düşünmenizi rica ediyorum:

أريد أن أطلب منكم أن تفكروا بهذا:

Insanlığımız hakkında söylediklerini merak ediyorum.

باعتبار أن أول علامة تجارية مسجلة كانت عبارة عن مشروب كحولي.

Kariyer seçeneklerini keşfetmelerine yardım ediyorum.

أحاول ان أساعدهم لاستكشاف الوظيفة التي يريدون.

Yani bir şeyi umut ediyorum,

أعني أنني أتمنى شيئًا،

Ve sarılarak uyumayı tercih ediyorum.

وعندما أنام، أفضلُ حقًا أن أنام في وضعية المعانقة.

Kabul ediyorum dünya düz diyelim

أعترف لنفترض أن العالم مسطح

Onun nerede saklandığını merak ediyorum.

أتساءل أين يختبئ.

Gözlüğümü nereye koyduğumu merak ediyorum.

أتساءل أين وضعت نظاراتي.

Yoko'nun nereye gittiğini merak ediyorum.

أتساءل أين ذهبت يوكو.

Ben, dikkatsiz olduğumu itiraf ediyorum.

أعترف بأنني كنت مهملاً.

Benim için yaptığını takdir ediyorum.

أقدر ما عمِلته لأجلي.

Onun fotoğrafını görmekten nefret ediyorum.

أكره رؤية صورتها.

Senin tüm yaptıklarını takdir ediyorum.

أقدر كل ما فعلته.

Ben gerçekten işletmenizi takdir ediyorum.

أنا فعلا أقدر صحبتك

Tom'un bizi aramadığını umut ediyorum.

آمل ألّا يكون توم في إثرنا.

Çok teşekkürler. Bunu takdir ediyorum.

شكراً جزيلاً . أنا أقدر هذا.

Yardımınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

أشكرك على مساعدتك مقدمًا.

Sizi zor bir şeye davet ediyorum.

أود أن أقترح عليكم تحدٍ.

Yani yorum için çok teşekkür ediyorum

لذا شكرا جزيلا لك على التعليق

Sizi bu konu da tebrik ediyorum

أهنئكم على هذا الموضوع

Çok teşekkür ediyorum kendinize iyi bakın

شكرا جزيلا ، اعتن بنفسك

Bu yüzden herkesi ciddiyete davet ediyorum

لذا أدعو الجميع بجدية

- Gitmeyi tercih etmiyorum.
- Gitmemeyi tercih ediyorum.

أفضل أن لا أذهب.

- Sadece merak ediyorum.
- Sadece merak ettim.

أشعر بالفضول فحسب.

Kabul ediyorum ama yalnızca tek şartla.

أنا موافق, ولكن على شرط واحد.

Merak ediyorum - o neden geç kaldı?

أنا أتعجب لماذا تأخر؟!

- Komşularımdan nefret ediyorum.
- Komşularımdan nefret ederim.

أنا أكره جيراني.

Onun beni sevip sevmediğini merak ediyorum.

أتساءل إن كان يحبني.

Tom'un neden onu söylediğini merak ediyorum.

- أتساءل لماذا قال توم ذلك
- أنا أتعجب لماذا قال توم ذلك

Başımı kaybetmemek için kendimi kontrol ediyorum.

أنا متحكم في نفسي كي لا أفقد صوابي.

Bunu yapmaya devam ediyorum çünkü bildiğiniz gibi,

أستمر بفعل هذا، لأن كما تعلمون، إذا كنت أملك قوى سحرية حقيقية،

Kesin, bakın ben tahmin ediyorum ne yaptığını.

أكيد، أنا أخمن ماذا فعل،

Yani size kötü haberler vermekten nefret ediyorum

وكما ترون أنا أكره أن أكون من يذيع الخبر السيىء،

Hepimizi hayatımızdaki erkeklere şunu sormaya davet ediyorum,

أنا أدعوا نفسي وإياكم جميعا أن نسأل الرجال في حياتنا عن أحوالهم

Ama sizi bu soruları düşünmeye davet ediyorum.

ولكني أدعوكم جميعا للتفكير بهذه الأسئلة.

Hangi yolun en kısa olduğunu merak ediyorum.

أتساءل أيّ طريق هو الأقصر.

Tom'un nerede ve kimle olduğunu merak ediyorum.

أنا أتساءل أين توم ومع من.

Ben, sizin başarınız için sizi tebrik ediyorum.

- أهنّئك بنجاحك.
- أهنّئك بمناسبة نجاحك.

Satış fiyatlarının kırmızı mürekkeple yazılmasına dikkat ediyorum.

أرى أن أسعار البيع مكتوبة بالحبر الأحمر.

Kabul ediyorum, ama sadece tek bir şartla.

أقبل ولكن بشرط واحد.

Evlendim ve şimdi çocukluğumun bittiğini fark ediyorum.

تزوجت وأدركت الآن انني انهيت مرحلة الطفولة

Herhangi bir bağlantı olup olmadığını merak ediyorum.

أتساءل إن كان بينهما رابط.

Ona ve Jamal'a ne olduğunu merak ediyorum.

أتساءل عمّا حدث له و لجمال.

Neden kimsenin onu artık yapmadığını merak ediyorum.

أتساءل لم يعد أحد يقوم بذلك.

Tom'un ne zaman emekli olacağını merak ediyorum.

أتساءل متى سيتقاعد "توم"؟

Beyler, bunu size söyleyenin ben olmasından nefret ediyorum

يا رجال، أكره أن أخبركم بهذا،

Tunguska'da ne olduğuna dair sizinde düşüncelerinizi merak ediyorum

أشعر بالفضول حيال أفكارك حول ما حدث في تونجوسكا

Ben de merak ediyorum sizlerin merak ettiği gibi

أتساءل أيضا كما تتساءل

Büyük annem kanser olduğu için ölüp ölmeyeceğini merak ediyorum."

لأن جدتي مصابة بالسرطان وأريد أن أعرف إذا كانت ستموت."

Bunun ne anlama gelebileceğine bir göz atmanızı tavsiye ediyorum,

أنا أحثّكم على الذهاب وإلقاء نظرة على ما يمكن أن يعنيه هذا،

Ve o insanın kalbini açan duyguyu hissettiğini tahmin ediyorum.

وشعر بذلك الحب الذي يشرح القلب.

Zaman, gelgit ve cehennemden gelen kökler ile mücadele ediyorum.

‫أحارب الوقت،‬ ‫والمد والجذور الجهنمية.‬

Aranızda oynamayan var mı acaba ben gerçekten merak ediyorum

أتساءل عما إذا كان هناك شخص لا يلعب بينكم.

Açıkçası senin kendi çabalarınla hayatta ilerlemen gerektiğini kabul ediyorum.

- علنا، أنا مؤمن بأن عليك الارتقاء في حياتك بجهدك الشخصي.
- لا أخفي موافقتي على أن التقدم في الحياة يجب أن يكون بجهدك الشخصي.

çok merak ediyorum ne olacak, nasıl bir tepki verecekler.

الفضول حول ما سيحدث، كيف ستكون ردة فعلهم.

''İlkini tavsiye ediyorum ama ikinci kez girmemek lazım.'' dedi.

قال: "أنصح الناس بالمرة الأولى لكن عليهم ألا يدخلوا الثانية."

DB: O zaman tahmin ediyorum, çok fazla şey seni korkutmuyor.

ديفيد: إذاً، أعتقدُ أن رحلات الغوص لا تخيفكَ بذلك القدر؟

Zaman içinde daha iyi oldularsa bunun ilerleme olduğunu kabul ediyorum.

إذا تحسنت مع الوقت، أي بعبارة أخرى "عملية التقدم"

"Ben senin işinden hoşlandığına inanıyorum"."Tam tersine, ondan nefret ediyorum.

"أعتقد أن تحب عملك." "بخلاف ذلك، اكرهه."

Tom'un bunun hakkında Mary kadar heyecanlı olup olmadığını merak ediyorum.

أَتَسَاءَلُ إذَا يَتَحَمَّسُ توم مِثْلَمَا تَتَحَمَّسُ ماري.