Translation of "Yürümez" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yürümez" in a sentence and their english translations:

O yürümez.

He doesn't walk.

Christine sık sık yürümez.

Christine doesn't frequently walk.

Tom hiçbir yere yürümez.

Tom doesn't walk anywhere.

Tom genellikle spor salonuna yürümez.

Tom doesn't usually walk to the gym.

Los Angeles'ta hiç kimse yürümez.

Nobody walks in LA.

Tom asla yalın ayak yürümez.

Tom never walks barefoot.

Tom herhangi bir yere yürümez.

Tom doesn't usually walk anywhere.

Tom neredeyse hiçbir yere yürümez.

Tom almost never walks anywhere.

Tom neredeyse herhangi bir yere yürümez.

Tom hardly ever walks anywhere.

Aklı başında hiç kimse gece şu ormanda yürümez.

No one in their right mind would walk in those woods at night.

Ben bazen okula yürüyorum, ama Tom asla yürümez.

I sometimes walk to school, but Tom never does.

- Miden sözlerden dolu olmayacaktır.
- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Lafla karın doymaz.

- Promises don't fill up your stomach.
- Your stomach won't be full from promises.

- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Söylemek yapmaktan kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.

- Easier said than done.
- That's easier said than done.

- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Demir ustası olabilmek için demiri dövmek gerekir.
- Demir ustası olacaksan, demiri döveceksin evlat.

It's by smithing that one becomes a blacksmith.