Translation of "Yükseltmek" in English

0.007 sec.

Examples of using "Yükseltmek" in a sentence and their english translations:

Sesini yükseltmek zorunda değilsin.

You don't have to raise your voice.

İşimizin kapsamı ilgili sesleri yükseltmek,

To the extent that our job is to amplify the voices that matter,

Biz sunucularımızı yükseltmek zorunda kalacağız.

We will have to upgrade our servers.

Tom sesini yükseltmek zorunda değildi.

Tom didn't have to raise his voice.

Kârlarımızı yükseltmek için ne yapabiliriz?

What can we do to increase our profits?

Ev sahibi kirayı yükseltmek istediğini söylüyor.

The landlord says he wants to raise the rent.

Notlarımı yükseltmek için çaba sarf ettim.

I made efforts to improve my grades.

Şarkıcılar seslerini yükseltmek için mikrofon kullanırlar.

Singers use microphones to make their voices louder.

Vergileri yükseltmek bu zamanda böyle iyi bir fikir olmayabilir.

Raising taxes may not be such a good idea at this time.

Yazılımını yükseltmek için indirme sayfasına gitmelisin ve en son sürümü indirmelisin.

To upgrade the firmware, you must go to the download page and download the latest version.

Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.

To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety.