Translation of "Vermen" in English

0.003 sec.

Examples of using "Vermen" in a sentence and their english translations:

Kilo vermen gerekir.

You need to lose weight.

Karar vermen gerekir.

You need to decide.

Mola vermen gerek.

You should take a break.

- Mola vermelisin.
- Mola vermen gerekiyor.
- Bir mola vermen gerekiyor.

You need to take a break.

Biraz ara vermen gerekiyor.

You need to take some time off.

Sadece söz vermen gerekir.

You need only give the word.

Şimdi karar vermen lazım.

You have to decide.

Hemen cevap vermen gerekmiyor.

You don't need to answer right away.

Bana çiçekler vermen gerekir.

You should give me flowers.

Yalnızca kendini vermen gerekiyor.

You just have to apply yourself.

Yardım etmeme izin vermen gerekiyor.

You have to let me help.

Bir mola vermen gerekmiyor mu?

Shouldn't you take a break?

Bunu Tom'a şahsen vermen gerekir.

You need to give this to Tom personally.

Ona bir ders vermen gerek.

You need to teach him a lesson.

Bunu halletmeme izin vermen gerekiyor.

You need to let me handle this.

Kararını vermen için on dakikan var.

You have ten minutes to make up your mind.

Ödevini cuma gününe kadar vermen gerekir.

You are supposed to hand in your homework by Friday.

Kararını vermen için otuz dakikan var.

You have thirty minutes to make your decision.

Ona bir şans daha vermen gerekir.

You should give him another chance.

Bu kararı vermen ne kadar sürdü?

How long did it take you to make this decision?

Bana bir doğum günü hediyesi vermen hoş.

It is kind of you to give me a birthday present.

Belki de o silahı bana vermen gerekir.

Maybe you should give me that weapon.

Ona bir miktar ödünç para vermen büyük nezaketti.

It was very kind of you to lend him some money.

Ne tür insan olmak istediğine karar vermen gerekiyor.

You need to decide what kind of person you want to be.

- Biraz kilo kaybetmen gerekir.
- Biraz kilo vermen gerek.

You need to lose some weight.

Sadece oy vermeye gideceğini söylemen yetmez. Oy vermen gerekir.

- It's not enough to just say you're going to vote. You need to vote.
- It isn't enough to just say you're going to vote. You need to vote.

Tom sana bana vermen için bir şey verdi mi?

Did Tom give you something to give to me?

Yorgun görünüyorsun dostum. Bence senin yazmaya ara vermen gerekiyor.

You look exhausted, mate. I think you need to take a break from writing.

Bilip bilmediğini bilmiyorum fakat burada Amerika'da garsona bahşiş vermen bekleniyor.

I don't know if you know or not, but here in America you're expected to tip the waiter.

- Aptalca davranışına bir son vermelisin.
- Aptalca davranışına bir son vermen gerekiyor.

You must put an end to your foolish behavior.

Herhangi bir durumda, senin 18 Şubat referandumda "evet" oyu vermen gerekiyor.

In any case, you need to vote "yes" in the February 18th referendum.

- Bana dikkatini vermen için ne yapabilirim?
- Bana kulak asman için ne yapabilirim?

What can I do to make you pay attention to me?

- Sanırım Tom'a bir şans vermelisin.
- Bence Tom'a bir şans vermelisin.
- Tom'a bir şans vermen gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa Tom'a bir şans vermelisin.

I think you should give Tom a chance.

- Telefon numaranı Tom'a vermen gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım telefon numaranı Tom'a vermelisin.
- Bence telefon numaranı Tom'a vermelisin.
- Bana kalırsa telefon numaranı Tom'a vermelisin.

- I think you should give Tom your phone number.
- I think that you should give Tom your phone number.