Translation of "Uyumadığını" in English

Çok uyumadığını duydum.

I heard you didn't get much sleep.

Tom iyi uyumadığını söylüyor.

Tom says he hasn't been sleeping well.

Tom'un uyuyup uyumadığını söyleyemedim.

I couldn't tell whether Tom was asleep or not.

Tom Mary'nin uyumadığını söyledi.

- Tom said Mary wasn't sleeping.
- Tom said that Mary wasn't sleeping.

Bir kediyle hiç uyumadığını görüyorum.

I see you've never slept with a cat.

Tom bana yeterince uyumadığını söyledi.

- Tom told me he didn't get enough sleep.
- Tom told me that he didn't get enough sleep.

Tom'un uyuyup uyumadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom is sleeping.
- I wonder whether Tom is sleeping.
- I wonder whether or not Tom is sleeping.

Tom Mary'nin yeterince uyumadığını düşünüyor.

- Tom thinks Mary doesn't get enough sleep.
- Tom thinks that Mary doesn't get enough sleep.

Tom Mary'nin yeterince uyumadığını düşündü.

- Tom thought that Mary wasn't getting enough sleep.
- Tom thought Mary wasn't getting enough sleep.

Tom Mary'nin uyumadığını düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought Mary wasn't asleep.
- Tom said that he thought Mary wasn't asleep.
- Tom said that he thought that Mary wasn't asleep.
- Tom said he thought that Mary wasn't asleep.

Tom, Mary'nin yeterince uyumadığını söyledi.

- Tom said Mary didn't get enough sleep.
- Tom said that Mary didn't get enough sleep.

Tom dün gece iyi uyumadığını söyledi.

- Tom said that he didn't sleep well last night.
- Tom said he didn't sleep well last night.

Tom, pazartesi gecesi fazla uyumadığını söyledi.

- Tom said he didn't sleep much Monday night.
- Tom said that he didn't sleep much Monday night.

Tom'un gerçekten uyuyup uyumadığını merak ediyorum.

- I wonder whether Tom is really sleeping.
- I wonder if Tom is really sleeping.

Tom'un hâla uyuyup uyumadığını merak ediyorum.

I wonder if Tom is still asleep.

Tom bana dün gece hiç uyumadığını söyledi.

- Tom told me he didn't sleep at all last night.
- Tom told me that he didn't sleep at all last night.

Tom'un bir park bankında hiç uyuyup uyumadığını merak ediyorum.

I wonder if Tom has ever slept on a park bench.

O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor.

As he sits in the dark, typing away at his computer, he hears the sound of morning birds chirping away and realizes he has been up all night - but the insomniac still refuses to sleep.