Translation of "Toplulukta" in English

0.003 sec.

Examples of using "Toplulukta" in a sentence and their english translations:

Tom toplulukta iyi tanınmıştı.

Tom was well-known in the community.

Tom toplulukta çok aktif.

Tom is very active in the community.

O toplulukta olmaya ihtiyacımız var.

We need to be in that community.

Fadıl küçük bir toplulukta yaşıyor.

Fadil lives in a small community.

Toplulukta Tom'a çok saygı duyuluyor.

Tom is well respected in the community.

Sami kırsal bir toplulukta doğdu.

Sami was born in a rural community.

Her toplulukta bir yüz karası vardır.

- There's a black sheep in every flock.
- There is a black sheep in every flock.

Dr. Sadık toplulukta bir süper yıldızdı.

Dr. Sadiq was a superstar in the community.

- Sami toplulukta bir direkti.
- Sami toplulukta önemli bir kişiydi.
- Sami cemaatte önemli bir kişiydi.

Sami was a pillar in the community.

Daha çok toplulukta, dünyanın daha çok yerinde

To reach more young people in more communities,

Sami Doğu Avrupa'daki küçük bir Müslüman toplulukta büyüdü.

Sami grew up in a small Muslim community in Eastern Europe.

Sami, Rocky Dağları'nda yer alan küçük bir toplulukta yaşıyordu.

Sami lived in a small community nestled in the Rocky Mountains.