Translation of "Olmaya" in English

0.020 sec.

Examples of using "Olmaya" in a sentence and their english translations:

- O tembel olmaya eğimlidir.
- Tembel olmaya meyilli.

He is inclined to be lazy.

- Daha agresif olmaya çalıştım.
- Daha saldırgan olmaya çalıştım.
- Daha atılgan olmaya çalıştım.

I tried to be more aggressive.

Dilinde olmaya başladı.

the talk of the town.

Mutlu olmaya çalış.

Strive to be happy.

Aktris olmaya hevesleniyordu.

She aspired to become an actress.

Paranoyak olmaya başladın.

You're being paranoid.

Dikkatli olmaya çalıştık.

We tried to be careful.

Sarkastik olmaya çalışmıyordum.

I wasn't trying to be sarcastic.

Rasyonel olmaya çalışalım.

Let's try to be rational.

Olumlu olmaya çalışalım.

Let's try and be positive.

Sakin olmaya çalıştılar.

- They tried staying calm.
- They tried to stay calm.

Komik olmaya çalışıyordum.

I was trying to be funny.

Makul olmaya çalıştım.

I've tried to be reasonable.

Arkadaşın olmaya çalıştım.

I've tried to be your friend.

Yardımcı olmaya çalışıyordum.

I was trying to be supportive.

Dakik olmaya çalış.

Try to be on time.

Destekleyici olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be supportive.

Komik olmaya çalışmıyorum.

I'm not trying to be funny.

Sessiz olmaya çalışıyordum.

I was trying to be quiet.

Güzel olmaya çalışıyordum.

I was trying to be nice.

Haberdar olmaya çalışıyorum.

I try to stay informed.

Adil olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be fair.

Tıraş olmaya gideceğim.

I'm going to go shave.

Kendin olmaya çalış.

Try to be yourself.

Ünlü olmaya çalışıyordum.

I just wanted to be popular.

Alaylı olmaya çalışmıyorum.

I'm not trying to be sarcastic.

Girişken olmaya çalıştım.

I tried to be aggressive.

Ciddi olmaya çalışalım.

Let's try to be serious.

Olmaya devam ediyor.

It keeps happening.

Konsantre olmaya çalış.

- Try to concentrate.
- Try to concentrate!

Paranoyak olmaya başlama.

Don't start getting paranoid.

Güçlü olmaya çalış.

Try to be strong.

Cesur olmaya çalış.

Try to be brave.

Tom'la olmaya gidin.

Go be with Tom.

Sakin olmaya çalışıyor.

He's trying to be cool.

Kibar olmaya çalış.

Try to be polite.

İyimser olmaya çalışın.

Try to be optimistic.

Kıskanç olmaya başlıyorum.

I'm beginning to get jealous.

Özlü olmaya çalış.

Try to be concise.

Mantıklı olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be reasonable.

Mutlu olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be happy.

Gülünç olmaya başlıyor.

It's getting ridiculous.

Agresif olmaya çalışıyorum.

I try to be aggressive.

Doğrucu olmaya çalışıyordum.

I was trying to be truthful.

Komik olmaya çalışmıyordum.

I wasn't trying to be funny.

Tembel olmaya eğilimliyim.

I tend to be lazy.

Yardımcı olmaya hazırım.

I'm ready to help.

Kibar olmaya çalıştım.

I tried to be polite.

Gündelikçi olmaya çalıştım.

I tried to be casual.

Yardımcı olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be helpful.

Cesur olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be brave.

İyimser olmaya çalıştım.

I tried to be optimistic.

Kel olmaya başlıyorum.

I'm starting to go bald.

Sessiz olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be quiet.

İyimser olmaya çalışıyorum.

I try to be optimistic.

Yenilikçi olmaya çalışıyorum.

I try to be innovative.

Dikkatli olmaya çalıştım.

I tried to be careful.

Yardımcı olmaya çalıştım.

I tried to be cooperative.

Yaratıcı olmaya çalış.

Try to be creative.

Kibar olmaya çalışıyordum.

I was trying to be polite.

- Tom dostça olmaya çalıştı.
- Tom komşu gibi olmaya çalıştı.

Tom tried to be neighborly.

Milletvekili olmaya karar veriyor

He decides to be a deputy

Bilim adamı olmaya kararlıyım.

I am determined to be a scientist.

Onunla arkadaş olmaya çalıştı.

She tried to make friends with him.

Burada olmaya hakkın yok.

You have no right to be here.

Nazik olmaya gerek yok.

There's no need to be gentle.

Komik olmaya çalıştığını düşündüm.

- I thought you were trying to be funny.
- I thought that you were trying to be funny.

Mutlu olmaya hakkım var.

I have a right to be happy.

Daha dikkatli olmaya çalışacağız.

We'll try to be more careful.

Başkalarıyla sabırlı olmaya çalış.

Try to be patient with others.

Tom sağır olmaya başlıyor.

Tom is beginning to go deaf.

Tom kel olmaya başlıyor.

- Tom's starting to go bald.
- Tom is starting to go bald.

Burada olmaya hakkımız var.

We've got a right to be here.

Mutlu olmaya hakkın var.

You have the right to be happy.

Sadece paranoyak olmaya başlıyorsun.

You're just being paranoid.

Cesur olmaya çalış, Tom.

Try to be brave, Tom.

Bundan pişman olmaya başlıyorum.

I'm beginning to regret it.

Tom kibar olmaya çalışıyor.

Tom is trying to be nice.

Tom cesur olmaya çalışıyor.

Tom is trying to be brave.

Tom havalı olmaya çalışıyor.

Tom is trying to be cool.

Tom komik olmaya çalışıyordu.

Tom was trying to be funny.

Tom eğlenceli olmaya çalışmıyor.

Tom isn't trying to be funny.

Tom eğlenceli olmaya çalışmıyordu.

Tom wasn't trying to be funny.

Tom makul olmaya çalışıyor.

Tom is trying to be reasonable.

Tom düşünceli olmaya çalıştı.

Tom tried to be tactful.

Sinirli olmaya gerek yok.

There's no need to be nervous.

Tom soğukkanlı olmaya çalıştı.

Tom tried to play it cool.

Kibar olmaya çalışmaktan vazgeç.

Stop trying to be nice.

Garnizon teslim olmaya zorlandı.

The garrison was forced to surrender.

Hasta olmaya vaktim yok.

I don't have time to be sick.

Açık görüşlü olmaya çalışıyorum.

I'm trying to keep an open mind.

Sadece gerçekçi olmaya çalışıyorum.

I'm just trying to be realistic.

Sadece kibar olmaya çalışıyordum.

I was just trying to be polite.

Ben komik olmaya çalışıyordum.

I was just trying to be funny.

Ben yorgun olmaya alışkınım.

I'm used to being tired.

Tom rahat olmaya çalıştı.

Tom tried to be casual.

Tom yardımcı olmaya çalışıyordu.

Tom was trying to help.

Tom sakin olmaya çalışıyor.

Tom is trying to keep cool.