Translation of "Temelli" in English

Ve temelli kapatmaktı.

and close it forever.

Temelli gittiğini söylüyorlar.

They say he's gone for good.

Cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklanmıştır.

Discrimination on the basis of gender is prohibited.

Temelli Japonya'da yaşamaya niyetli.

He intends to live in Japan for good.

Jane temelli olarak Fransa'ya gitti.

Jane has gone to France for good.

Japonya'dan temelli olarak ayrılmıyorsun, değil mi?

- You aren't leaving Japan for good, are you?
- You're not leaving Japan for good, are you?

Ne yazık ki o, temelli gitti.

I regret to say he's gone for good.

Mağaza tasfiye edildi. O temelli olarak kapalı.

- The store has been liquidated. It's closed for good.
- The store is closed for good. It's been liquidated.

Mağaza temelli olarak kapalı. O tasfiye oldu.

- The store has been liquidated. It's closed for good.
- The store is closed for good. It's been liquidated.

Hiçbir şey korku temelli saygıdan daha aşağılık değil.

- Nothing is more contemptible than respect that is based on fear.
- Nothing is more contemptible than respect based on fear.

- Tom temelli gitti.
- Tom bir daha dönmemek üzere gitti.
- Tom'un gidiş o gidiş.

- Tom has left for good.
- Tom has gone for good.