Translation of "Japonya'dan" in English

0.005 sec.

Examples of using "Japonya'dan" in a sentence and their english translations:

- Japonya'dan geri geldin mi?
- Japonya'dan döndün mü?

Are you back from Japan?

Sana Japonya'dan bahsedeceğim.

I will tell you about Japan.

Japonya'dan döndün mü?

Are you back from Japan?

- Japonya'dan ayrılmaya karar verdim.
- Japonya'dan ayrılmayı kafama koydum.

I have made up my mind to leave Japan.

Yılın sonunda Japonya'dan ayrıldı.

He left Japan at the end of the year.

Onlar yarın Japonya'dan ayrılıyorlar.

They are leaving Japan tomorrow.

Nisanda o, Japonya'dan ayrılacak.

He will leave Japan in April.

Çin, Japonya'dan daha büyüktür.

- China is bigger than Japan.
- China is larger than Japan.

Yarın sabah Japonya'dan ayrılıyoruz.

Tomorrow morning we're leaving Japan.

O bana Japonya'dan yazdı.

He wrote me from Japan.

Japonya'dan geri geldin mi?

Are you back from Japan?

Çin, Japonya'dan daha geniştir.

- China is bigger than Japan.
- China is larger than Japan.

Yarın sabah Japonya'dan ayrılıyorum.

I am leaving Japan tomorrow morning.

Yarın sabah Japonya'dan ayrılacağız.

Tomorrow morning, we will leave Japan.

Kanada, Japonya'dan daha büyüktür.

Canada is larger than Japan.

On yaşındayken Japonya'dan geldi.

She arrived from Japan at the age of 10.

Ertesi gün Japonya'dan ayrılacaklardı.

They were leaving Japan the next day.

Amerika'ya gitmek için Japonya'dan ayrıldı.

He left Japan for America.

Japonya'dan ayrılalı on yıl oldu.

It has been ten years since he left Japan.

Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor.

The ambassador is leaving Japan tonight.

Çin Japonya'dan çok daha büyüktür.

- China is much larger than Japan.
- China is much bigger than Japan.

Biz yarın sabah Japonya'dan ayrılıyoruz.

- We are leaving Japan tomorrow morning.
- Tomorrow morning we're leaving Japan.

O, Japonya'dan bir araba getirdi.

He brought a car from Japan.

Avrupa'ya gitmek için japonya'dan ayrıldı.

He left Japan for Europe.

Çin'in nüfusu Japonya'dan daha büyüktür.

The population of China is larger than that of Japan.

Biz gelecek ay Japonya'dan ayrılıyoruz.

We are leaving Japan next month.

On yıl önce Japonya'dan ayrıldım.

I left Japan ten years ago.

Japonya'dan gelen bir komşusu var.

She has a neighbor who arrived from Japan.

Sakinlerinin % 10'u Japonya'dan geliyor.

10% of the inhabitants come from Japan.

Merhaba, ben Japonya'dan Tomoko Sato.

Hello, I'm Tomoko Sato from Japan.

Okinawa, Japonya'dan kültürel olarak farklıdır.

Okinawa is different from Japan culturally.

- On yıldır Japonya'dan ilk defa çıkıyorum.
- On yıl içinde ilk kez Japonya'dan ayrıldım.

I left Japan for the first time in ten years.

Sen Japonya'dan uzaktayken görevlerini ben üsleneceğim.

I'll take over your duties while you are away from Japan.

Bay Suzuki Japonya'dan ne zaman ayrıldı?

- When did Mr Suzuki leave Japan?
- When did Mr. Suzuki leave Japan?

Japonya'dan ayrıldığından beri üç ay oldu.

It has been three months since he left Japan.

Bay Smith bu sabah Japonya'dan ayrıldı.

- Mr Smith left Japan this morning.
- Mr. Smith left Japan this morning.

Bizim geldiğimiz aynı günde Japonya'dan ayrıldı.

He left Japan on the same day that we arrived.

Marika'nın Japonya'dan mektup arkadaşı var mıydı?

Did Marika have penfriends from Japan?

Japonya'dan gidersen, seni fena halde özlerim.

I will badly miss you if you leave Japan.

Japonya'dan temelli olarak ayrılmıyorsun, değil mi?

- You aren't leaving Japan for good, are you?
- You're not leaving Japan for good, are you?

Çin, Japonya'dan yirmi kat daha büyüktür.

China is twenty times bigger than Japan.

Tom'un Japonya'dan ne zaman ayrılacağını bilmiyorum.

I don't know when Tom will leave Japan.

Ken Japonya'dan geri dönmemek üzere mi ayrıldı?

Has Ken left Japan for good?

O asla geri dönmemek üzere Japonya'dan ayrıldı.

- He left Japan for good.
- He left Japan never to come back.

Avustralya, Japonya'dan yaklaşık yirmi kat daha büyüktür.

Australia is about twenty times larger than Japan.

Çin, Japonya'dan yaklaşık yirmi beş kat daha büyüktür.

China is about twenty-five times as large as Japan.

Onlar Japonya'dan döndüklerinden beri zaten beş yıl oldu.

It's already been five years since they returned from Japan.

Çin'in nüfusu Japonya'dan yaklaşık sekiz kat daha büyüktür.

The population of China is about eight times as large as that of Japan.

Reis düz olsa Japonya'dan Amerika'ya o kadar kısa sürede gidemezsin

If Reis is flat, you cannot go from Japan to America in such a short time

- Merhaba, Ben Japonyalı Tomoko Sato'yum.
- Merhaba, ben Japonya'dan Tomoko Sato.

Hello, I'm Tomoko Sato from Japan.

Onun göbeği bana Japonya'dan gelen düz ve güzel kartpostalları hatırlatıyor.

His belly reminds me of postcards from Japan - flat and pretty.

Japonya'dan ya da ABD'den kurumsal devlerle mücadele etmesi gerekiyordu. Ancak, aynı zamanda, hükümetin

market with other corporate juggernauts from Japan or the US. But, at the same time, they

O evlenmek için İran'a geri dönebileceğini söylemesine rağmen, Japonya'dan sonra onun planları kararlaştırılmadı.

Although he says he might return to Iran to marry, his plans after Japan are up in the air.

- O asla geri dönmemek üzere Japonya'dan ayrıldı.
- Japonya'yı asla geri dönmeyecek şekilde terk etti.

He left Japan never to come back.