Translation of "Telaş" in English

0.003 sec.

Examples of using "Telaş" in a sentence and their english translations:

Telaş içerisinde terk etti.

He left in a rush.

Telaş etmenin bir faydası olmayacak.

Panicking won't help.

Tom telaş içinde etrafa bakındı.

Tom looked around frantically.

Telaş içinde yardım için bağırdım.

I cried frantically for help.

Tom genellikle telaş içerisinde yemek yer.

Tom usually eats in a rush.

Telaş içinde, Fotoşop ve süslü lensler kullanarak

using Photoshop and fancy lenses,

- Misafirlerimizin acelesi var.
- Misafirlerimiz bir telaş içindeler.

Our guests are in a hurry.

Tom ve Mary okula gitmek için telaş içindeydiler.

Tom and Mary were in a hurry to get to school.