Translation of "Bakındı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bakındı" in a sentence and their english translations:

Etrafa bakındı.

I glanced around.

O etrafına bakındı.

She looked around.

Tom odaya bakındı.

Tom looked around the room.

Tom odasına bakındı.

Tom looked around his room.

Tom ailesine bakındı.

Tom looked around at his family.

Tom etrafına bakındı.

Tom looked around.

Tom ormana bakındı.

Tom looked around the forest.

- Tom hayretle etrafına bakındı.
- Tom şaşkınlıkla etrafına bakındı.

Tom glanced around in astonishment.

O şaşkınlıkla etrafına bakındı.

She looked around in wonder.

O, evin etrafına bakındı.

- He looked about the house.
- He looked around the house.

O bütün etrafına bakındı.

She looked all around.

O, odasında etrafına bakındı.

She looked around her room.

Bekleme odası etrafına bakındı.

He looked around the waiting room.

Tom odaya dikkatlice bakındı.

Tom looked around the room carefully.

Tom dairesinde etrafına bakındı.

Tom looked around at his apartment.

Tom yavaşça odaya bakındı.

Tom slowly looked around the room.

Tom endişeyle etrafına bakındı.

Tom anxiously looked around.

Tom odanın etrafına bakındı.

Tom glanced around the room.

Tom boş odaya bakındı.

Tom looked around the empty room.

O odada etrafına bakındı.

She looked around the room.

O, odada etrafına bakındı.

He looked around the room.

Tom kamerası için etrafına bakındı.

Tom looked around for his camera.

Tom telaş içinde etrafa bakındı.

Tom looked around frantically.

Tom gergin şekilde etrafına bakındı.

Tom nervously looked around.

Yaşlı adam şapkası için etrafına bakındı.

The old man looked about for his hat.

Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.

- Tom looked around, but saw no one.
- Tom looked around, but didn't see anyone.

Tom sınıftaki bütün boş sıralara bakındı.

Tom looked around at all the empty desks in the classroom.

Tom gözlerini açtı ve odaya bakındı.

Tom opened his eyes and looked around the room.

Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.

He looked around, but he saw no one.

- Tom bir an durakladı ve çevresine bakındı.
- Tom bir an durakladı ve etrafına bakındı.

Tom paused for a moment and looked around.

Tom odanın etrafına bakındı ama Mary'yi göremedi.

Tom looked around the room, but couldn't see Mary.

Tom içeriye girdi ve Mary için etrafına bakındı.

Tom walked in and looked around for Mary.

Tom bir şey olmasını bekliyor gibi etrafa bakındı.

Tom looked around as if waiting for something to happen.

Her ihtimale karşı bir silah için etrafına bakındı.

I looked around for a weapon just in case.

Tom kimsenin ona bakmadığından emin olmak için etrafına bakındı.

Tom looked around to make sure no one was looking at him.

Tom bir el feneri ile karanlık odada etrafa bakındı.

Tom looked around the dark room with a flashlight.

Tom orada kim olduğunu görmek için odanın etrafına bakındı.

Tom looked around the room to see who was there.

Orada kim olduğunu görmek için Tom yemek odasına bakındı.

Tom looked around the lunch room to see who was there.

Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.

Tom her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak için odaya bakındı.

Tom looked around the room, making sure that everything was alright.