Translation of "Tanımadım" in English

0.004 sec.

Examples of using "Tanımadım" in a sentence and their english translations:

- Sesini tanımadım.
- Senin sesini tanımadım.

I didn't recognize your voice.

Seni tanımadım.

I didn't recognize you.

- Önce Tom'u tanımadım.
- İlk başta Tom'u tanımadım.

I didn't recognize Tom at first.

Önce onu tanımadım.

I didn't recognize him at first.

Babamı hiç tanımadım.

I never knew my father.

Ben onu tanımadım.

I didn't recognize him.

Ben Tom'u tanımadım.

I didn't recognize Tom.

Ben melodiyi tanımadım.

- I didn't recognise the tune.
- I didn't recognize the tune.

Tom'u tanımadım bile.

I didn't even recognize Tom.

Seni neredeyse tanımadım

I almost didn't recognize you.

Onu hiç tanımadım.

I didn't recognize it at all.

Tom'u hemen tanımadım.

I didn't recognize Tom right away.

Üzgünüm, ben sizi tanımadım.

I'm sorry, I didn't recognize you.

İlk başta onu tanımadım.

I didn't recognize it at first.

Onun ne olduğunu tanımadım.

I didn't recognize what it was.

Ben asla onu tanımadım.

I never knew him.

Ben o adamı tanımadım.

I didn't recognize that guy.

Dün gece seni tanımadım.

I didn't recognize you from last night.

Tom'un kız kardeşini tanımadım.

I didn't recognize Tom's sister.

Onu trende ilk başta tanımadım.

I didn't recognize him at first on the train.

Onu tanıdığımı sandım ama tanımadım.

- I thought I knew him, but I didn't.
- I thought that I knew him, but I didn't.

Tom en son gördüğümde tanımadım.

I didn't recognize Tom the last time I saw him.

Hiçbir zaman Tom gibi birisini tanımadım.

I've never known anyone like Tom.

Senin kadar ikiyüzlü birini hiç tanımadım.

I've never known anyone as hypocritical as you.

Bugün yolda onu geçerken Tom'u tanımadım.

I didn't recognize Tom when I passed him on the road today.

Gerçek anne ve babamı hiç tanımadım.

I have never known my real parents.

Onu daha önce görmediğim için, onu tanımadım.

Not having seen her before, I did not know her.

Senin kadar ikiyüzlü bir insan daha tanımadım.

I have never known someone as hypocritical as you.

- Tom'un anne-babasını tanımadım.
- Tom'un ebeveynlerini tanıyamamıştım.

I didn't recognize Tom's parents.

Onu daha önce hiç görmediğim için onu tanımadım.

Since I'd never met her before, I didn't know her.

Tom o kadar çok değişmiş ki onu tanımadım.

Tom had changed so much that I didn't recognize him.

- Tom'a seçme şansı vermedim.
- Tom'a seçim hakkı tanımadım.

I didn't give Tom any choice.