Translation of "Takılmayı" in English

Burada takılmayı seviyorum.

I like hanging out here.

Seninle takılmayı özlüyorum.

I miss hanging out with you.

Arkadaşlarımla takılmayı seviyorum.

I love hanging out with my friends.

Orada takılmayı özledim.

I miss hanging out there.

Orada takılmayı seviyordum.

I loved to hang out there.

Tom'la takılmayı seviyorum.

I love hanging out with Tom.

Tom buralarda takılmayı seviyor.

Tom likes to hang out around here.

Kız kardeşine takılmayı kes!

Stop teasing your sister!

Tom'la takılmayı seviyor musun?

Do you like hanging out with Tom?

Sadece seninle takılmayı özlüyorum.

I just miss hanging out with you.

Tom, Mary'ye takılmayı seviyor.

- Tom likes to tease Mary.
- Tom likes teasing Mary.

Tom Mary'ye takılmayı severdi.

Tom liked teasing Mary.

Tom'la takılmayı tercih ederim.

I'd rather hang out with Tom.

Seninle takılmayı çok seviyorum.

I love hanging out with you guys.

Birkaç gün daha takılmayı düşünüyorum.

I'm considering sticking around for a few more days.

Tom kendi kendine takılmayı sever.

Tom likes to keep to himself.

- Evcimen biriyim.
- Evde takılmayı severim.

I'm the stay-at-home type.

Tom, Mary ile takılmayı seviyor.

Tom likes hanging out with Mary.

Tom, Mary ile takılmayı sevdiğini söyledi.

- Tom said that he likes hanging out with Mary.
- Tom said he likes hanging out with Mary.

Sami onun gibi milyarderlerle takılmayı severdi.

Sami loved to hang out with billionaires like him.

Bütün gün okulda takılmayı düşündüğünü söyledi.

He said that he planned to stick around school all day.

Tom ve Mary'nin canları birlikte takılmayı istemedi.

Tom and Mary didn't feel like hanging out together.

Seninle takılmayı istemediğimi sana daha önce söyledim.

I told you before that I'm not interested in hanging out with you.

Tom bütün gün okulun çevresinde takılmayı planladığını söyledi.

Tom said that he planned to stick around school all day.

Bu gece dışarıda takılmayı planlamıyorum. Derslerim için hazırlanmam gerek.

I don't plan to hang out tonight. I need to prepare for my lessons.

Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi sever.

In his spare time, Tom loves to play soccer, hang out with his friends, and listen to music.