Translation of "Kardeşine" in English

- O, kız kardeşine çarptı.
- Kız kardeşine vurdu.

She hit her sister.

Erkek kardeşine vuramazsın.

You cannot hit your brother.

Kız kardeşine vuramazsın.

You cannot hit your sister.

Caddede kardeşine rastladım.

I came across your brother on the street.

Erkek kardeşine benzemiyorsun.

You don't look like your brother.

Kız kardeşine ne oldu.

What has become of your sister?

Kız kardeşine bluzünü ütületti.

She had her blouse ironed by her sister.

O, erkek kardeşine kızdı.

He got angry with his brother.

Beni erkek kardeşine tanıttı.

He presented me to his brother.

Anahtarları erkek kardeşine götür.

Take the keys to your brother.

Erkek kardeşine köpeği gezdirtti.

She got her brother to walk the dog.

Erkek kardeşine vurmayı bırak.

Stop hitting your brother.

Kız kardeşine vurmayı bırak.

Stop hitting your sister.

Kız kardeşine takılmayı kes!

Stop teasing your sister!

Tom erkek kardeşine benzemiyor.

- Tom doesn't look like his brother.
- Tom isn't like his brother.

Tam erkek kardeşine benziyorsun.

You look just like your brother.

Sadece kız kardeşine benziyorsun.

You're just like your sister.

Tom erkek kardeşine benziyor.

Tom looks like his brother.

O, erkek kardeşine benziyor.

- He looks like his brother.
- She looks like her brother.

Anahtarları erkek kardeşine getir.

Bring the keys to your brother.

O, erkek kardeşine güvendi.

She relied on her brother.

Kız kardeşine selamlarımı ilet.

Give my regards to your sister.

Erkek kardeşine çok benziyorsun.

You look a lot like your brother.

O, kız kardeşine öfkelendi.

She was furious with her sister.

Kardeşine muziplik yapmayı bırak.

Stop playing tricks on your brother.

Küçük erkek kardeşine bak.

Look after your little brother.

Küçük kız kardeşine bak.

Look after your little sister.

Tom kız kardeşine yazacak.

Tom will write to his sister.

Tom erkek kardeşine pek benzemez.

Tom isn't much like his brother.

Sadece büyük erkek kardeşine benziyorsun.

- You look just like your big brother.
- You look just like your older brother.

Kız kardeşine benden selam söyle.

Say hello to your sister for me.

Bahçede kardeşine kendisine yardım ettirdi.

He had his brother help him with the gardening.

Erkek kardeşine yetişmek için koştu.

He ran to catch up to his brother.

O, hikayeyi erkek kardeşine anlattı.

He told his brother the story.

Mary kız kardeşine çok kızgın.

Mary is very angry with her sister.

Erkek kardeşine sataşmaya son ver!

Stop teasing your brother!

Tom erkek kardeşine çok benziyor.

- Tom looks a lot like his brother.
- Tom looks very similar to his brother.

Sen tam erkek kardeşine benziyorsun.

You're just like your brother.

Erkek kardeşine bir mektup yazıyor.

He is writing a letter to his brother.

O, kız kardeşine bakmak zorundaydı.

She had to take care of her sister.

Arkadaşının erkek kardeşine âşık oldu.

She fell in love with her friend's brother.

Tom tıpatıp erkek kardeşine benziyor.

Tom looks exactly like his brother.

Tom erkek kardeşine hiç benzemiyor.

- Tom is not at all like his brother.
- Tom isn't at all like his brother.

O, senin erkek kardeşine benziyor.

He looks like your brother.

Tom erkek kardeşine çok benzemiyor.

Tom doesn't look much like his brother.

Tom, kız kardeşine takılmaktan hoşlanır.

Tom liked teasing his sister.

Tom kesinlikle erkek kardeşine benziyor.

Tom looks just like his brother.

Sally erkek kardeşine banyoyu temizletti.

Sally made her brother clean the bathroom.

Kardeşine eziyet etmeye son ver.

Stop tormenting your brother.

Erkek kardeşine yardım etmeye git!

Go help your brother!

Ben caddede erkek kardeşine rastladım.

I ran into your brother on the street.

Kız kardeşine iyi bak Tom.

Take care of your sister, Tom.

Tom tıpkı erkek kardeşine benziyor.

Tom is just like his brother.

Erkek kardeşine yardım edebilir misin?

Can you help your brother?

O tek kardeşine saygı duyuyor.

- She respects her only sibling.
- He respects his only sibling.

Neredeyse tıpatıp erkek kardeşine benziyorsun.

You look almost exactly like your brother.

Sen erkek kardeşine hiç benzemiyorsun.

You look nothing like your brother.

Tom kamerasını erkek kardeşine gösteriyor.

Tom shows his camera to his brother.

- O, tam olarak erkek kardeşine benziyor.
- O tam olarak erkek kardeşine benziyor.

He looks exactly like his brother.

- Tom kız kardeşine bir mektup yazdı.
- Tom onun kız kardeşine bir mektup yazdı.
- Tom kendi kız kardeşine bir mektup yazdı.

Tom wrote a letter to his sister.

- Mary kız kardeşine köpek gibi kötü laflar söylüyor.
- Mary, kız kardeşine lakap takıyor.

Mary is calling her sister names.

Fred küçük erkek kardeşine çiti boyattı.

Fred had his little brother paint the fence.

Annesine ve kız kardeşine bakmak zorunda.

He has to support his mother and his sister.

Yazar kitabı kız kardeşine ithaf etti.

The author dedicated the book to his sister.

Kazuko gerçekten de kız kardeşine benziyor.

Kazuko really takes after her sister.

Kız kardeşine ne olduğunu merak ediyorum.

I wonder what has become of his sister.

Onun, kız kardeşine vurmasına izin vermeyin.

Don't let him hit his sister.

Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.

She assisted her brother with his homework.

Erkek kardeşine biraz daha kibar olabilirsin.

You could be a little nicer to your brother.

Kız kardeşine biraz daha kibar olabilirsin.

You could be a little nicer to your sister.

Git ve erkek kardeşine yardım et.

Go and help your brother.

Git ve kız kardeşine yardım et.

Go and help your sister.

Kız kardeşine benimle çıkmasını söyledin mi?

Did you tell your sister to ask me out?

Tom, Mary'nin küçük kız kardeşine aşık.

- Tom's in love with Mary's younger sister.
- Tom is in love with Mary's younger sister.

Tom küçük kız kardeşine eziyet ederdi.

Tom used to torment his younger sister.

Tom küçük erkek kardeşine eziyet ederdi.

Tom used to torment his younger brother.

Mary küçük kız kardeşine eziyet ederdi.

Mary used to torment her younger sister.

Mary, erkek kardeşine neden yardım etmiyorsun?

Mary, why don't you help your brother?

O, kız kardeşine Mina-chan diyor.

She calls her sister Mina-chan.

Tesadüfen, caddede senin erkek kardeşine rastladım.

By chance, I met your brother on the street.

Bu kız kardeşine olsa nasıl hissedersin?

How would you feel if that happened to your sister?

Tom kendi erkek kardeşine hiç benzemiyor.

Tom looks nothing like his brother.

Mary kardeşine yeni bir elbise yaptı.

Mary made her sister a new dress.