Translation of "Sebepler" in English

Elbette başka sebepler de vardı

But there were other reasons,

Beynimiz haklı sebepler üretmeye başlar.

our brain starts coming up with justifications.

Benzer sebepler benzer sonuçlar üretirler.

Like causes produce like results.

Dedektifler cinayet için farklı sebepler düşündüler.

Detectives considered different motives for the murder.

Bunu yapmaman için çeşitli sebepler var.

There are several reasons why you shouldn't do that.

Ortaya çıkmasındaki temel sebepler üzerinde etkili oluyordu.

rather than just suppressing symptoms.

Tom'un bunu yapmak için verdiği sebepler çok iyi değildi.

The reasons Tom gave for doing that weren't very good.

Kendini adamışlık ve ideallerine uygun bir hayat sürmesi gibi sebepler

and commitment, and the integrity to live according to one's ideals,

Tabii başka sebepler de vardı. Bu nedenle Pando şehrini ele geçirmek üzere ilerledik.

besides other objectives. That's why we proceeded to take the city of Pando.