Translation of "Seçilme" in English

Seçme seçilme hakkı,

the right to be elected,

Seçilme şansı yüksek.

His chances of being elected are good.

İyi bir seçilme şansın var.

You have a good chance of being chosen.

Onun iyi bir seçilme olasılığı var.

- He has a good chance of being elected.
- He has a good chance of being chosen.

Bu skandal muhtemelen seçilme şansınızı mahvedecek.

This scandal will likely ruin your chances of being elected.

Onun iyi bir seçilme şansı var.

He has a good chance of getting elected.

Tom'un iyi bir seçilme şansı vardı.

- Tom has a good chance of getting elected.
- Tom has a good chance of being elected.
- Tom has a good chance of being chosen.

Tom'un sınıf başkanı seçilme şansı olduğunu düşünüyor musun?

- Do you think Tom has any chance of being elected class president?
- Do you think that Tom has any chance of being elected class president?

Onun gibi bir kişinin başkan seçilme sorunu olmazdı.

A person like that would have no trouble getting elected president.

Donald Trump, Amerika Birleşik Devletlerinin Başkanı seçilme üzere.

Donald Trump is on the verge of being elected President of the United States.

Çok saf insanlar var, bu yüzden Tom'un seçilme şansı var.

There are a lot of gullible people, so there is a chance that Tom will be elected.