Translation of "Seçme" in English

Seçme seçilme hakkı,

the right to be elected,

Seçme şansları yoktu.

There were no alternatives.

Seçme ilanı diyor ki:

The casting call reads:

Bir gün seçme olursa

but just in case, in a few years, an audition came his way,

Benim seçme hakkım var.

I have a right to choose.

Kadınların seçme hakkı vardır.

Women have the right to choose.

Sana bir seçme hakkı veriyoruz.

We're giving you a choice.

Tom'un bir seçme hakkı vardır.

Tom has a right to choose.

Yaptığın mesleği seçme sebebin neydi?

Why did you decide to dedicate yourself to that career?

Seçme ilanına bakıyorum, kategorilere göz atıyorum,

I look at the casting call, I'm going down the categories,

Bana bu konuda seçme hakkı bırakmıyorsun.

You leave me no choice in the matter.

Bir meslek seçme konusunda bana ne söyleyebilirsin?

what could you tell me about choosing a career?"

Seçme ilanı diyor ki: "Bunlar Afro-Amerikalı kızlar,

The casting call reads: "These are African American girls,

- Tom'a seçme şansı vermedim.
- Tom'a seçim hakkı tanımadım.

I didn't give Tom any choice.

Dişi, düetine en iyi eşlik eden erkeği seçme eğiliminde.

the female tends to choose a male that best sings her duet.

Seçme diyor ki: "Bunlar güzel kızlar, uzun doğal saçları var,

The casting call reads: "These are fine girls, long natural hair,

Sami, kadın bulma veya kadın seçme konusunda asla bir sorun yaşamadı.

Sami never had any trouble finding women or picking women up.

Sadece dostların içinde olduğundan dolayı bir işi seçme, nede sadece en kötü düşmanın içinde olduğu için diğer bir işi reddetme.

Never choose a vocation just because your friends are in it, nor refuse another just because your worst enemy is in it.