Translation of "Kalabalık" in English

0.007 sec.

Examples of using "Kalabalık" in a sentence and their english translations:

Bugün kalabalık.

It's crowded today.

Kalabalık sakinleşti.

The crowd calmed down.

Kalabalık sessizdi.

The crowd was silent.

Bar kalabalık.

The bar is crowded.

Kalabalık genç.

- The crowd is young.
- The audience is young.

Kalabalık çıldırdı.

The crowd went berserk.

Kalabalık sustu.

The crowd fell silent.

Kalabalık şaşırtıcıydı.

The crowd was amazing.

Hâlâ kalabalık.

It's still crowded.

Kalabalık alkışladı.

- The crowd applauded.
- The audience applauded.

Kalabalık inledi.

The crowd groaned.

Kalabalık güldü.

The crowd laughed.

Hastane kalabalık.

The hospital is crowded.

Kalabalık heyecanlandı.

The crowd was electrified.

Kalabalık büyüktü.

The crowd was great.

- Kalabalık istasyondan boşaldı.
- Kalabalık stadyumdan taştı.

The crowd poured out of the stadium.

- Hapishaneler aşırı kalabalıktır.
- Hapishaneler kalabalık.
- Hapishaneler aşırı kalabalık.
- Hapishaneler çok kalabalık.
- Hapishaneler fazla kalabalık.

Prisons are overcrowded.

Bugün yine kalabalık.

It's crowded again today.

Orası tamamen kalabalık.

It's completely crowded in there.

Kalabalık balatayı sıyırıyor.

The crowd is going nuts.

Aniden kalabalık sustu.

Suddenly, the crowd fell silent.

Arabada kalabalık vardı.

It was crowded in the car.

Kalabalık sarsılmış görünüyordu.

The crowd looked shocked.

Kalabalık çığlık atıyordu.

The crowd was screaming.

Kalabalık oditoryuma aktı.

The crowd flowed into the auditorium.

Kalabalık sokakları doldurdu.

The crowd filled the streets.

Tiyatroyu kalabalık buldum.

I found the theater crowded.

Kalabalık kazananı alkışladı.

The crowd hailed the winner.

Kalabalık, panik içindeydi.

The crowd was in a panic.

Kalabalık gittikçe büyüyor.

The crowd is growing larger and larger.

Kalabalık salonu doldurdu.

The crowd filled the hall.

Kalabalık konseri sevdi.

The crowd loved the concert.

Kalabalık yine kükredi.

The crowd roared again.

Kalabalık heyecanla alkışladı.

The crowd applauded enthusiastically.

Kalabalık yine alkışladı.

The crowd applauded again.

Kalabalık ileri fırladı.

The crowd surged forward.

Kalabalık alkışlamaya başladı.

The crowd began to applaud.

Kalabalık bağırmaya başladı.

The crowd began to shout.

Kalabalık tezahürat yapıyor.

The crowd is cheering.

Kalabalık tezahürat yaptı.

The crowd cheered.

Kalabalık yol verdi.

The crowd gave way.

Hastane kalabalık değil.

- The hospital is not crowded.
- The hospital isn't crowded.

Kalabalık hâlâ bağırıyor.

The crowd is still yelling.

Kalabalık kahkahalara boğuldu.

The crowd erupted into laughter.

Kalabalık alkışa boğuldu.

The crowd erupted into applause.

Burada biraz kalabalık.

It's a little crowded in here.

Otobüs kalabalık oldu.

The bus became crowded.

Kalabalık sessizliğe büründü.

The crowd went silent.

Kalabalık hızla dağıldı.

The crowd dispersed quickly.

Kalabalık gerçekten minnettardı.

The crowd was really appreciative.

Kalabalık hemen sessizleşti.

The crowd immediately grew quiet.

Kalabalık dağılmaya başladı.

The crowd began to dissipate.

Kalabalık plajları sevmem.

I don't like crowded beaches.

Burası biraz kalabalık.

It's a bit crowded here.

Orası çok kalabalık.

It's very crowded in there.

Tren kalabalık mıydı?

Was the train crowded?

Otobüs kalabalık mıydı?

Was the bus crowded?

Burası çok kalabalık.

It's very crowded in here.

Sokaklar hâlâ kalabalık.

The streets are still busy.

- Korkarım orada kalabalık olacak.
- Korkarım orası kalabalık olacak.

I'm afraid it's going to be crowded there.

- Mülteci kampları haddinden fazla kalabalık.
- Sığınmacı kampları aşırı kalabalık.

The refugee camps are overcrowded.

Heyecanlı kalabalık stadyumu boşalttı.

The excited crowd poured out of the stadium.

Kalabalık ile birlikte gidin.

Go along with the crowd.

Otobüsün önü kalabalık değildi.

- The front of the bus was not crowded.
- The front of the bus wasn't crowded.

Her yer kalabalık görünüyor.

Everywhere seems to be crowded.

O kalabalık tarafından kuşatılmıştı.

He was surrounded by the crowd.

Bugün kasabalar çok kalabalık.

Towns are very crowded today.

Kalabalık tekrar için bağırdı.

The crowd cried out for an encore.

Kalabalık postanenin önünde toplandı.

The crowd assembled in front of the post office.

Tom kalabalık asansöre bindi.

Tom got on the crowded elevator.

Her yerde kalabalık olacak.

- It'll be crowded everywhere.
- It's going to be crowded everywhere.

Kalabalık oditoryuma akın etti.

The crowd surged into the auditorium.

Kalabalık çıkışa doğru koştu.

The crowd rushed to the exit.

Kalabalık dağılıncaya kadar bekle.

Wait until the crowd scatters.

Kalabalık azalana kadar bekleyelim.

Let's wait until the crowd thins out.

Burası biraz kalabalık oluyor.

It's getting kind of crowded in here.

Kalabalık kapıya doğru bastırdı.

The crowd pressed toward the gate.

Kalabalık konferans salonunu boşalttı.

The crowd poured out of the auditorium.

Etrafta bir kalabalık toplandı.

A crowd gathered around.

Kalabalık trende boğulacağımı düşündüm.

- I thought I was going to suffocate on the crowded train.
- I thought that I was going to suffocate on the crowded train.

Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.

The angry mob attacked the building.

İstanbul kalabalık bir şehirdir.

Istanbul is a crowded city.

Bu kalabalık beni endişelendiriyor.

This crowd makes me anxious.

Kalabalık yüksek sesle yuhaladı.

The crowd booed loudly.

Büyük bir kalabalık katıldı.

A large crowd attended.

Kalabalık ilahi söylemeye başladı.

The crowd began to chant.

Büyük bir kalabalık bekliyordum.

I expected a big crowd.

Kalabalık kapıdan dışarı çıktı.

The crowd poured out through the gate.

Kalabalık, konuşmacının etrafında toplandı.

The crowd gathered around the speaker.

Onlar kalabalık tarafından çiğnendiler.

They were trampled by the crowd.

Kalabalık birkaç dakika alkışladı.

The crowd applauded for several minutes.

- Kalabalık minnettardır.
- Seyirci minnettardır.

The crowd is appreciative.

Kalabalık bir aile istiyor.

He wants a large family.