Translation of "Ray" in English

0.002 sec.

Examples of using "Ray" in a sentence and their english translations:

Trenin altında ray olmadığını,

noticing that there are no tracks under the train,

Tom'un bir Blu-ray oynatıcısı var.

Tom has a Blu-ray player.

Tom, Blu-ray oynatıcı olarak Playstation 3'ünü kullanır.

Tom uses his Playstation 3 as a Blu-ray player.

Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz.

A rail is a piece of metal or wood which is long and thin. For example, a train runs on rails, which is why we call it a railway train.

7 Eylül 2006'da Amsterdam'da Ray Kurzweil tarafından yazılan Ruhsal Yaş Makineleri'ni okudum.

I read The Age of Spiritual Machines by Ray Kurzweil in Amsterdam on September 7, 2006.

Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.

Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.

- 2014 Sochi Kış Olimpiyatları resmî maskotları The Polar Bear, The Hare, The Leopard ve The Snow Flake ve The Ray of Light denilen iki uzaylı.
- 2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.

The 2014 Sochi Winter Olympics official mascots are The Polar Bear, The Hare, The Leopard and two aliens called The Snowflake and The Ray of Light.