Translation of "Pili" in English

Pili bitti.

- The battery gave out.
- The battery died.

Saatin pili bitti.

- The watch battery was dead.
- The watch's battery ran out.

Telefonumun pili bitti.

My phone is dead.

Kumandanın pili bitmiş.

- The battery of the remote is dead.
- The remote's battery is dead.
- The remote battery is dead.

Kalp pili nasıl çalışır?

How does a pacemaker work?

Birinin pili diğerinden önce bitecek.

One of those batteries is going to stop before the other.

Tom'un bir kalp pili var.

Tom has a pacemaker.

Benim cep telefonumun pili öldü.

My cellphone's battery is dead.

Tom pili şarj etmek zorundaydı.

Tom had to charge the battery.

Umarım cep telefonumun pili bitmez.

With any luck, my cellphone battery won't die.

Ya da ilk kalp pili tasarlanırken.

or the design of the first pacemaker.

Kalp pili ve röntgeni icat ettik

We invented pacemakers and X-ray,

Pili tasarruf etmeye çalışsam iyi olur.

I'd better try saving the battery.

Pili değiştirmenin sorunu çözeceği olası değil.

It's unlikely that replacing the battery will fix the problem.

- Pili bitti.
- Pilin şarjı bitti.
- Pil bitmiş.

- The battery gave out.
- The battery died.
- The battery is low.
- The battery died out.
- The battery is flat.
- The battery is dead.

Çünkü saatimin pili çok küçük. Kendim değiştiremiyorum.

Because the battery of my watch is very small, I can't change it by myself.

- Makineden aküyü çıkartın.
- Pili makineden çıkarın.
- Bataryayı makineden çıkarın.

Take the battery off the machine.

Senin cep telefonunu ödünç alabilir miyim? Benimkinin pili bitmiş.

Could I borrow your cell? Mine ran out of energy.

Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.

A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit.