Translation of "Zorundaydı" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Zorundaydı" in a sentence and their japanese translations:

Köpeğine kendisi bakmak zorundaydı.

彼は自分で犬の世話をしなければならなかった。

Pazar bile çalışmak zorundaydı.

彼は日曜でさえ働かねばならなかった。

Tom Boston'a dönmek zorundaydı.

トムはボストンに戻らなければならなかった。

- Hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı.
- Hayalinden vazgeçmek zorundaydı.
- Hayalinden umudunu kesmek zorundaydı.

- 彼女は夢を諦めるしかなかった。
- 彼女は夢を諦めざるをえなかった。

O, trende ayakta durmak zorundaydı.

彼女は列車の中で立っていなければならなかった。

Gece gündüz çok çalışmak zorundaydı.

彼は昼も夜も一生懸命働かなけばならなかった。

O, kız kardeşine bakmak zorundaydı.

彼女は妹の世話をしなければならなかった。

Tom kendisi için düşünmek zorundaydı.

トムは自分のために考えることになった。

O, büyük ailesini beslemek zorundaydı.

彼は大家族を養わなければならなかった。

O kürk ceketini elden çıkarmak zorundaydı.

彼女は毛皮のコートを手放さなければならなかった。

Her iki taraf birbirleriyle uzlaşmak zorundaydı.

双方が互いに歩み寄らねばならなかった。

Boksör, unvan maçı için kilo vermek zorundaydı.

ボクサーはタイトルマッチに備えて減量しなければならなかった。

Köy halkı suyu kuyudan elle pompalamak zorundaydı.

村人は井戸から水を手で汲み上げなければならなかった。

O borca batmıştı ve evini elden çıkarmak zorundaydı.

彼は借金で首が回らなくなり、家を手放さざるえなかった。

Tom'un daha uzun kalmasını istedim ama o gitmek zorundaydı.

トムにもっと長くいてもらいたかったが、彼は行かなければならなかった。

Karısı iki çocuğunun yanı sıra şimdi kocasının dedesine de bakmak zorundaydı.

彼の妻は今や彼らの2人の子供は言うまでもなく、彼の祖父も面倒を見なければならなかった。

O, onu zamanında bitirmek için elinden geldiği kadar çok çalışmak zorundaydı.

彼はそれを期限内に仕上げるのが精いっぱいだった。