Translation of "Kalp" in English

0.015 sec.

Examples of using "Kalp" in a sentence and their english translations:

kalp hastasıydı

was a heart patient

Rahim ve kalp, rahim ve kalp.

The womb and the heart, the womb and the heart,

- Kalp atışını dinliyorum.
- Kalp atışınızı dinliyorum.

I'm listening to your heartbeat.

Kalp atışlarımı duyarım

I hear my heartbeat

Kalp atışımı duyabiliyorum

I hear my heartbeat

Rahim ve kalp.

The womb and the heart.

Size kalp çarpıntısını,

I can't give you the racing heart,

Kalp yavaş atıyor.

The heart works slowly.

Kalp atışım hızlı.

My pulse is fast.

Kalp krizi geçireceğim.

I'm going to have a heart attack.

Kalp masajını biliyorum.

I know CPR.

Kalp sorunlarım var.

I have heart problems.

Kalp bir kastır.

The heart is a muscle.

Kalp, hislerimizi yaratmıyor olabilir

The heart may not originate our feelings,

kalp yetmezliğinin tüm işaretleri.

all signs of heart failure.

kalp akut şekilde zayıflıyor

the heart acutely weakened,

kalp krizinden kurtulmak için,

to pass that exam,

Kalp yetmezliğinden aniden öldü.

He died quite suddenly of heart failure.

Neredeyse kalp krizi geçiriyordum.

I almost had a heart attack.

Ceninsel kalp seslerini dinliyorum.

I hear foetal heart sounds.

Üç kalp krizi atlattı.

He has lived through three heart attacks.

O kalp için kötü.

It's bad for the heart.

Kalp krizi geçireceğimi sandım.

- I thought I was going to have a heart attack.
- I thought that I was going to have a heart attack.

Tom kalp krizi geçiriyor.

Tom is having a heart attack.

Onun kalp hastalığı var.

She has a heart disease.

Atı kalp krizi geçirdi.

- His horse had a heart attack.
- Her horse had a heart attack.

Tom'un kalp sorunları vardı.

Tom had heart problems.

Kalp, göğüste yer alır.

The heart is located in the chest.

Tom'un kalp sorunları var.

Tom has heart problems.

O birçok kalp kırdı.

He has broken many hearts.

Bir kalp krizi geçirecek.

He's going to have a heart attack.

Don artarken kalp ısınır.

The heart warms as the frost increases.

Bir kalp pilim var.

I have a pacemaker.

Senin kalp atışını duyabiliyorum.

I can hear your heart beating.

O kalp ameliyatı geçirdi.

He had heart surgery.

Ben kalp ameliyatı geçirdim.

I had heart surgery.

Kalp atış hızın neydi?

What was your heart rate?

Sanırım kalp krizi geçiriyor.

I think he's having a heart attack.

Kalp krizi geçirdiğimi sandım.

I thought I was having a heart attack.

Kalp pili nasıl çalışır?

How does a pacemaker work?

- Onun bir kalp rahatsızlığı var.
- Onun bir kalp hastalığı var.

He has a heart condition.

kalp krizi, koroner bypass ameliyatı

like heart attacks, coronary bypass surgery

Kalp hastalıkları yine de ilerledi.

Their heart disease still progressed.

Dedim ya kalp hastasıydı diye

I said because he was a heart patient

kalp hastalığı onu uçakta yakaladı

heart disease caught him on the plane

Tansiyon kalp hastalığının ana kaynağıdır.

Tension is a major cause of heart disease.

Kalp çarpıntısıyla, o kapıyı açtı

With her heart pounding, she opened the door.

Smith bir kalp krizinden öldü.

Smith died of a heart attack.

Tom'un bir kalp pili var.

Tom has a pacemaker.

Tom'un bir kalp hastalığı var.

Tom has a heart condition.

O bir kalp krizi geçirmişti.

She had suffered a heart attack.

Tom açık kalp ameliyatı oldu.

- Tom had open heart surgery.
- Tom had open-heart surgery.

Kalp yaralarını iyileştirmek zaman alır.

Healing the wounds of the heart takes time.

Tom bir kalp krizi geçirdi.

Tom had a heart attack.

O bir kalp krizi geçirecek.

She's going to have a heart attack.

Benim bir kalp sorunum var.

I have a heart problem.

Bir kalp nakline ihtiyacın ar.

You need a heart transplant.

Sadece bir kalp krizi geçirdin.

You just had a heart attack.

Tom hâlâ kalp ameliyatını atlatıyor.

Tom is still recovering from heart surgery.

Benim bir kalp rahatsızlığım var.

I have a heart condition.

Ben bir kalp krizi geçirdim.

I had a heart attack.

Benim bir kalp pilim var.

I've got a pacemaker.

Neredeyse bir kalp krizi geçiriyordum.

I nearly had a heart attack.

Ben bir kalp krizi geçiriyorum.

I'm having a heart attack.

Ölüm nedeni bir kalp kriziydi.

The cause of death was a heart attack.

O bir kalp krizinden öldü.

He died of a heart attack.

Onun atı kalp krizi geçirdi.

His horse had a heart attack.

Tom'un üç kalp krizi geçirdi.

Tom has had three heart attacks.

Ölüm sebebi ani kalp durmasıydı.

The cause of death was cardiac arrest.

- Tom kardiyologdur.
- Tom kalp doktorudur.

Tom is a cardiologist.

O, kalp şeklinde küpeler taktı.

She wore heart-shaped earrings.

Hiç kalp krizi geçirdin mi?

Have you ever had a heart attack?

Tom hiç kalp krizi geçirmedi.

Tom has never had a heart attack.

Tom bir kalp krizinden öldü.

Tom died of a heart attack.

Tom'un konjestif kalp yetmezliği var.

Tom has congestive heart failure.

Bir kalp krizi gibi görünüyor.

It looks like a heart attack.

Kedim bir kalp ameliyatı geçirdi.

My cat had an operation.

Köpeğim bir kalp ameliyatı geçirdi.

My dog had an operation.

Ben bir kalp ameliyatı geçirdim.

I had an operation.

O bir kalp ameliyatı geçirdi.

He had an operation.

Mary kalp şeklinde küpeler takıyordu.

Mary was wearing heart-shaped earrings.

Tom üç kalp krizi atlattı.

Tom has survived three heart attacks.

Tom'un kalp nakline ihtiyacı var.

Tom needs a heart transplant.

Tom bir kalp nakli yaptırdı.

Tom had a heart transplant.

Tom kalp krizi geçiriyor olabilir.

- Tom may be having a heart attack.
- Tom might be having a heart attack.

Sami'nin kalp hastalığı öyküsü yoktu.

Sami had no history of heart disease.

Tom, Mary'ye kalp masajı yaptı.

Tom gave Mary CPR.

Ya da ilk kalp pili tasarlanırken.

or the design of the first pacemaker.