Translation of "Bitecek" in English

0.008 sec.

Examples of using "Bitecek" in a sentence and their english translations:

- Bu çabucak bitecek.
- Birazdan bitecek.

- It will be over in a moment.
- It'll be over in a moment.

Birazdan bitecek.

- It will be over in a moment.
- It'll be over in a moment.

- Ne zaman bitecek?
- O ne zaman bitecek?

When will it end?

Ağrı sonunda bitecek.

- The pain will go away by and by.
- The pain will eventually go away.

Toplantı yarın bitecek.

The meeting will end tomorrow.

Bu yakında bitecek.

- It will be over soon.
- It'll be over soon.

Tatilimiz yakında bitecek.

Our vacation will soon come to an end.

Bu nerede bitecek?

- Where's this going to end?
- Where will it end?

Kaynaklar yakında bitecek.

The supplies will give out soon.

O yakında bitecek.

It'll be over soon.

Parti yakında bitecek.

The party will be over soon.

Önünde sonunda şansı bitecek.

He'll run out of luck sooner or later.

Endişelenme. Bu yakında bitecek.

Don't worry. It'll be over soon.

Bunun hepsi yakında bitecek.

This will all be over soon.

Bu hiç bitecek mi?

Will this ever end?

Bu ne zaman bitecek?

When will this end?

Yarış saat kaçta bitecek?

At what time will the race finish?

O oyun yakında bitecek.

That game will finish soon.

Yakında onun hepsi bitecek.

- It will all be over soon.
- It'll all be over soon.

Onun hepsi yakında bitecek.

- It will all be over soon.
- It'll all be over soon.

Bir dakika içinde bitecek.

It'll be over in a minute.

O ne zaman bitecek?

When is it going to end?

Bütün bunlar nasıl bitecek?

How will all this end?

Birinin pili diğerinden önce bitecek.

One of those batteries is going to stop before the other.

Ya da rekabet bitecek mi?

Or will the competition stop it?

Bu kriz ne zaman bitecek?

When is this crisis going to be over?

Yağışlı sezon ne zaman bitecek?

When will the rainy season be over?

- Nasıl sona erecek?
- Nasıl bitecek?

How will it end?

Son dersin ne zaman bitecek?

What time will your last class be over?

On dakika içerisinde işim bitecek.

I will be free in ten minutes.

- Yakında sona erecek.
- Yakında bitecek.

It's going to be over soon.

Cihazın garantisi bu ay bitecek.

The device's warranty will expire this month.

Onların sözleşmesi bu ayın sonunda bitecek.

Their contract is to run out at the end of this month.

En yüksek Do ile bitecek şekilde.

and ending up on the highest C.

- Bu nasıl sonlanacak?
- Bu nasıl bitecek?

How's this going to end?

Bu yaz günü çok çabuk bitecek!

This summer's day will be over all too soon!

Er ya da geç şansın bitecek.

- Sooner or later, your luck will run out.
- Your luck will run out sooner or later.

Şansın er ya da geç bitecek.

- Sooner or later, your luck will run out.
- Your luck will run out sooner or later.

Er ya da geç, onun şansı bitecek.

Sooner or later, his luck will run out.

Sen onu öğrenmeden önce hayat zaten bitecek.

Life will already be over before you know it.

- O kötü sona erecek.
- O kötü biçimde bitecek.

That will end badly.

- Sözleşme kısa süre sonra bitecek.
- Mukavele yakında sona erecek.

The contract will shortly expire.

- Her ömür o veya bu şekilde bitecek.
- Her yaşam öyle ya da böyle sonlanacak.

Every life has to end one way or another.