Translation of "Oynak" in English

0.002 sec.

Examples of using "Oynak" in a sentence and their english translations:

Oynak eklemliyim.

I'm double-jointed.

O oynak eklemli.

She's double-jointed.

Tom oynak eklemli.

Tom is double-jointed.

Bu keçiler oynak.

These goats are playful.

Kendimi biraz oynak hissediyorum.

I'm feeling a little frisky.

Aslında o oynak bir kadın.

Actually she is a loose woman.

Onun oynak alayı onu harekete geçirdi.

Her playful teasing galvanized him into action.

Onun, kız kardeşiyle çok oynak bir ilişkisi vardı.

She had a very volatile relationship with her sister.

- Sami, Leyla'yı hayli oynak bir kişi olarak tanımladı.
- Sami, Leyla'yı hayli dengesiz biri olarak tanımlıyordu.

Sami described Layla as a someone who was highly volatile.