Translation of "Ilişkisi" in English

0.015 sec.

Examples of using "Ilişkisi" in a sentence and their english translations:

Sami'nin ilişkisi bitti.

Sami's affair is over.

Onların ilişkisi platonik mi?

Is their relationship platonic?

Tom'un bir ilişkisi vardı.

Tom had an affair.

Sami'nin yasak ilişkisi patladı.

Sami's forbidden affair exploded.

Sami'nin o ilişkisi yoktu.

Sami didn't have that relationship.

Psikedelikle ilişkisi olmayan geçmiş çalışmalarımda,

Now, in my previous work as a non-psychedelic psychologist,

ABD ile olan ilişkisi belirliyor.

approach to the US.

Aşk ilişkisi hakkında bana güvendi.

He confided in me about his love affair.

Tom'un Mary'yle yakın ilişkisi vardı.

Tom was intimate with Mary.

Onların ilişkisi ivme kazanmaya başladı.

Their relationship really started gaining momentum.

Onun patronuyla bir ilişkisi vardı.

She had an affair with her boss.

Sami'nin, sekreteri ile ilişkisi vardı.

Sami was having an affair with his secretary.

Sami ve Leyla'nın ilişkisi romantikleşti.

Sami and Layla's relationship became romantic.

- Sami çevrimiçi bir aşk ilişkisi yaşadı.
- Sami'nin online bir aşk ilişkisi vardı.

Sami had a love affair online.

Kimseyle art niyetli bir ilişkisi görünmüyor

no malicious relationship with anyone

Philip ve Tom'un birbirleriyle ilişkisi var.

Philip and Tom are related to each other.

Bu çok kötü bir aşk ilişkisi.

It's a terrible affair.

O aşk ilişkisi bir aile sırrıdır.

That love affair is a family secret.

Onun bu grupla biraz ilişkisi var.

She has some relation to that group.

Mary Tom'un gizli ilişkisi hakkında öğrendi.

Mary found out about Tom's secret relationship.

Öğrencileriyle çok iyi bir ilişkisi var.

She has a very good relationship with her students.

Onun konu ile hiçbir ilişkisi yok.

She has nothing to do with the matter.

Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum.

I don't know anything about their relationship.

Hiç uzun mesafe ilişkisi yaşadın mı?

Have you ever had a long distance relationship?

Ailesi onun onunla olan ilişkisi onaylamadı.

Her parents didn't approve of her relationship with him.

Tom, Mary'yle bir ilişkisi olduğunu yalanladı.

Tom denied having a relationship with Mary.

O, onun bir ilişkisi olduğunu biliyordu.

He knew she was having an affair.

Onun çok mutsuz bir ilişkisi vardı.

She had a very unhappy affair.

Tom'un annesiyle çok yakın ilişkisi var.

Tom has a very close relationship with his mother.

Tom'un evlilik dışı bir ilişkisi vardı.

Tom had an extramarital affair.

Fadıl'ın baldızı ile bir ilişkisi vardı.

Fadil had an affair with his sister-in-law.

Babanın bu fahişe ile ilişkisi var.

Your dad is having an affair with that slut.

Sami karısının bir ilişkisi olduğunu keşfetti.

Sami discovered that his wife was having an affair.

Sami, Leyla'yı bir ilişkisi olmakla suçladı.

Sami accused Layla of having an affair.

Sami'nin, ailesiyle iyi bir ilişkisi vardı.

Sami had a good relationship with his family.

Sami'nin ilişkisi düşündüğü kadar gizli değildi.

Sami's affair wasn't as secret as he thought.

Futbol dünyasında mafya ile ilişkisi olan futbolcuları

footballers who have a relationship with the mafia in the football world

Başkanın on yıldır örgüt ile ilişkisi vardır.

The chairperson has been associated with the organization for ten years.

O, uyuşturucu kullandığı için takımdan ilişkisi kesildi.

He was dropped from the team for using drugs.

Mary, Tom’un sekreteriyle bir ilişkisi olduğunu keşfetti.

Mary discovered that Tom was having an affair with his secretary.

Tom ve Mary'nin bir ilişkisi olduğunu düşündüm.

- I thought Tom and Mary had a relationship.
- I thought that Tom and Mary had a relationship.

Sen hiç uzun mesafe ilişkisi yaşadın mı?

Have you ever been in a long distance relationship?

Dan'ın Linda ile duygusuz bir ilişkisi vardı.

Dan had a rocky relationship with Linda.

Dan, Linda ile olan ilişkisi hakkında konuştu.

Dan talked about his relationship with Linda.

Dan bir ilişkisi olduğunu Linda'ya itiraf etti.

Dan admitted to Linda that he had been having an affair.

Biz Tom ve Mary'nin ilişkisi hakkında konuştuk.

We talked about Tom and Mary's relationship.

Tom'un, babası ile uzak bir ilişkisi vardır.

Tom has a distant relationship with his father.

Tom'un ve Mary'nin ilişkisi kötüleşmeye devam etti.

Tom's and Mary's relationship continued to deteriorate.

Tom ve Mary'nin iyi bir ilişkisi yoktur.

Tom and Mary don't have a good relationship.

Tom'un Mary ile ilişkisi var gibi görünüyor.

Tom seems to be involved with Mary.

Tom'un karısının evlilik dışı bir ilişkisi vardı.

Tom's wife had an extramarital affair.

Fadıl ve Leyla'nın yasadışı bir ilişkisi vardı.

Fadil and Layla had an illicit affair.

Fadıl'ın yedi yıldır Leyla ile ilişkisi vardı.

Fadil had an affair with Layla for seven years.

Mary'nin doğa ile güçlü bir ilişkisi vardır.

Mary has a strong connection with nature.

Sami'nin Leyla'yla olan ilişkisi karısının kulaklarına ulaştı.

Sami's affair with Layla reached his wife's ears.

Sami ve Leyla'nın mutlu bir ilişkisi vardı.

Sami and Layla had a happy relationship.

Sami ve Leyla'nın istikrarlı bir ilişkisi vardı.

Sami and Layla had a stable relationship.

Sami'nin kendi kızı ile ensest ilişkisi vardı.

Sami has had an incestuous relationship with his daughter.

Sami'nin bir çocukla sonuçlanan bir ilişkisi vardı.

Sami had a relationship that resulted in a child.

Sami ve Leyla'nın yoğun bir ilişkisi vardı.

Sami and Layla had an intense affair.

Tom ve Mary'nin tuhaf bir ilişkisi var.

Tom and Mary have a strange relationship.

- Sami'nin Leyla'yla olan kötü ilişkisi ona yük oluyordu.
- Sami'nin Leyla'yla olan kötü ilişkisi ona dert oluyordu.

Sami's bad relationship with Layla was weighing on him.

Dan'in Linda ile çok fırtınalı bir ilişkisi vardı.

Dan had a very stormy relationship with Linda.

Onun, kız kardeşiyle çok oynak bir ilişkisi vardı.

She had a very volatile relationship with her sister.

Tom'un, babası ile çok zor bir ilişkisi vardır.

Tom has a very difficult relationship with his father.

Onun hizmetçilerinden ikisi ile homoseksüel ilişkisi olduğu söyleniyor.

It was said that he had homosexual relations with two of his servants.

Tom ve Mary'nin çok iyi bir ilişkisi var.

Tom and Mary have a very good relationship.

Fadıl ve Leyla'nın çok yoğun bir ilişkisi vardı.

Fadil and Layla had a very intense relationship.

Fadıl'ın Leyla'yla olan ilişkisi uzun süre gizli kalmayacak.

Fadil's affair with Layla won't stay secret for long.

Sami, karısının evli bir erkekle ilişkisi olduğunu biliyordu.

Sami knew that his wife was having an affair with a married man.

Sami ve Leyla'nın çok kararsız bir ilişkisi vardı.

Sami and Layla had a very rocky relationship.

Sami ve Leyla'nın ilişkisi uzun, mutlu ve başarılıydı.

Sami and Layla's relationship was long, happy, and successful.

Sami, Leyla ile ilişkisi olduğunu sürekli olarak reddetti.

Sami consistently denied having an affair with Layla.

Sami, Leyla'nın Ferit ile bir ilişkisi olduğuna inanıyordu.

Sami believed Layla was having an affair with Farid.

Tom'un Mary ile hiç herhangi bir ilişkisi oldu mu?

Did Tom ever have any dealings with Mary?

Hislerime en iyi tercüman olan hal sevgi-nefret ilişkisi.

The most accurate reflection of my feelings is that of a love-hate relationship.

Leyla'nın Sami ile olan ilişkisi onun evliliğine mal oldu.

Layla's affair with Sami cost her her marriage.

Sami ve Leyla'nın aşk ilişkisi bir sır olarak kaldı.

Sami and Layla's affair remained a secret.

Sami, insanlara Leyla ile romantik bir ilişkisi olduğunu anlatıyordu.

Sami was telling people that he had a romantic relationship with Layla.

Bu beş ile bir'in ilişkisi bir çok akor ilerleyişinde bulunabilir,

That five to one relationship is present in a lot of chord progressions, including the

"Baba." "Evet canım." "Sanırım annem ... Sanırım annemin bir ilişkisi var."

"Dad." "Yes, darling." "I think that Mom... I think that Mom is having an affair."

Soult'un Napolyon ile ilişkisi mükemmeldi ve İmparator sık ​​sık tavsiye almak

Soult’s relationship with Napoleon was excellent, and the Emperor frequently turned to him for

Fadıl'ın Layla adında genç bir kızla uygunsuz ve yasadışı bir ilişkisi vardı.

Fadil had an inappropriate and illegal relationship with a young girl named Layla.

Bildiğiniz gibi, Birleşik Krallık, ABD ile çok güzel bir ilişkisi var. En azından son

As you know, the UK has held pretty good relationship with United States (at least for the last

Tom ve Miriam'ın ilişkisi sıkıntı yaşıyor gibi görünüyor ama biz gerçekten onların halledeceklerini umuyoruz.

It seems that Tom and Miriam's relationship is having trouble, but we really hope they work it out.

Tom'un Mary ile ilişkisi onun en iyi arkadaşı ile yattığı andan itibaren mahkum edildi.

Tom's relationship with Mary was doomed from the moment he slept with her best friend.

Oldukça etkili bir çalışma ilişkisi kurdular. Bu ilişki Berthier'in ikincil rolünü tam olarak kabul etmesine

It relied on Berthier’s complete acceptance of his  subordinate role: he played no part in devising  

- Sami'nin Leyla ile uzun zamanlı bir ilişkisi vardı.
- Sami, Leyla ile uzun süreli bir ilişki yaşıyordu.

Sami had a long-time affair with Layla.

- Meryem ile Selime arasında kommensalist bir ilişki var.
- Meryem ile Selime'nin yancılık üzerine kurulu bir ilişkisi var.

Mary and Sally have a relationship of commensalism with each other.