Translation of "Oğul" in English

Oğul, aptal olma!

Son, don't be foolish!

O, en büyük oğul.

He's the oldest son.

Yaramaz oğul, babasını sevdi.

The mischievous son loved his dad.

Oğul babaya itaat etmelidir.

The son must obey the father.

Mary bir oğul doğurdu.

Mary gave birth to a son.

Tom hep bir oğul istemişti.

Tom had always wanted a son.

Babalar baba, oğullar oğul olsun.

Let the fathers be fathers and the sons sons.

Oğul babasının güvenine ihanet etti.

The son has betrayed the trust of his father.

Baba ve oğul cinayet için yargılanacak.

The father and the son will be tried for homicide.

Tom benim için bir oğul gibiydi.

Tom was like a son to me.

Baba ve oğul birbirlerine çok benzerler.

The father and the son are very similar to each other.

Baba ve oğul tekrar birlikte çalışıyorlar.

Father and son working together again.

Büyük oğul mirası iki katına çıkarmayı başardı.

The older son succeeded in doubling his inheritance.

Baba ve oğul uzun bir ayrılıktan sonra buluştu.

The father and son met after a long separation.

Bir baba ve oğul iki kuşağı temsil eder.

A father and son represent two generations.

- Çifte bir oğul doğdu.
- Çiftin ​​bir oğlu oldu.

A son was born to the couple.

Baba ve oğul arasındaki mücadele uzun bir süre sürdü.

The struggle between father and son lasted a long time.

İlk oğul Ludoviko Lazaro 15 Aralık 1859'da doğdu. Daha sonra bunu diğer dört oğul ve üç kız takip etti.

On December 15th, 1859, Ludoviko Lazaro was born, the first son. Four other sons and three daughters were to follow later.

- Tom bana bir erkek evlat gibi.
- Tom benim için bir oğul gibidir.

Tom is like a son to me.

Adem karısı Havva ile yattı. Havva hamile kaldı ve Kayin'i doğurdu. "RAB'bin yardımıyla bir oğul dünyaya getirdim" dedi.

And Adam knew Eve his wife; who conceived and brought forth Cain, saying: I have gotten a man through God.

Adem karısıyla yine yattı. Havva bir oğlan doğurdu. "Tanrı Kayin'in öldürdüğü Habil'in yerine bana başka bir oğul bağışladı" diyerek çocuğa Şit adını verdi.

Adam also knew his wife again: and she brought forth a son, and called his name Seth, saying: God hath given me another seed for Abel, whom Cain slew.