Translation of "Müslümanlara" in English

0.003 sec.

Examples of using "Müslümanlara" in a sentence and their english translations:

Sami Müslümanlara dair fikrini değiştirdi.

Sami changed his opinion of Muslims.

Bu yasa Müslümanlara ayrımcılık yapıyor.

This law discriminates against Muslims.

Yakın dövüşte Gerçek Haç Müslümanlara düşer eller.

In the melee the True Cross falls into Muslim hands.

Haçlı orduları sadece Müslümanlara ve Yahudilere saldırmadı

did not attack crusaders only to Muslims and Jews

Bazı Hindu liderler Müslümanlara şiddet çağrısı yapıyor.

Some Hindu leaders are calling for violence against Muslims.

Sami Müslümanlara karşı büyük bir nefret duymaya başlamıştı.

Sami started getting a strong hatred for Muslims.

Zaten dünyada Müslümanlara nasıl bir gözle bakıldığını hepimiz biliyoruz

we all know how to look at Muslims in the world anyway

Onlar müslümanlara hiçbir müslümanın kâfire karşı davranmadığı şekilde davranıyorlar.

- They behave towards Muslims in a way in which no Muslim would behave towards an unbeliever.
- They behave towards Muslims in a way in which a Muslim would never behave towards his enemy.

Jim'in Müslümanlara karşı iliklerine kadar işlemiş bir nefreti var.

Jim had a visceral hatred for Muslims.

Onlar müslümanlara karşı bir müslümanın düşmanına karşı asla davranmadığı şekilde davranıyor.

- They behave towards Muslims in a way in which no Muslim would behave towards an unbeliever.
- They behave towards Muslims in a way in which a Muslim would never behave towards his enemy.

- Şiiler sadece diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
- Şiiler yalnızca diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.

The Shiites are not only a threat to other Muslims and to Israel, they are a threat to the entire world.

- Batılı medya kuruluşları Müslümanlara farklı gözle bakıyor.
- Batı medyası Müslümanları farklı lanse ediyor.

Muslims are portrayed in a different light by Western media.