Translation of "Kyoto'ya" in English

Kyoto'ya gideceğim.

I'll go to Kyoto.

Kyoto'ya giderim.

- I go to Kyoto.
- I'll go to Kyoto.

Kyoto'ya arabayla gittim.

- He went to Kyoto by car.
- I went to Kyoto by car.

Yarın Kyoto'ya varacak.

He will arrive in Kyoto tomorrow.

Kyoto'ya kadar gittik.

We went as far as Kyoto.

Kyoto'ya gitmek istiyorum.

I want to go to Kyoto.

Ken Kyoto'ya vardı.

Ken has arrived in Kyoto.

Harikaydı. Kyoto'ya gittim.

It was great. I went to Kyoto.

İlk olarak Kyoto'ya gidelim.

First we'll hit Kyoto.

Kyoto'ya ne için gittin?

What did you go to Kyoto for?

Tren Kyoto'ya zamanında vardı.

The train arrived in Kyoto on time.

Ertesi gün Kyoto'ya varacak.

He will reach Kyoto the day after tomorrow.

Kyoto'ya kadar trenle gittim.

I went as far as Kyoto by train.

Kyoto'ya ne zaman vardın.

When did you get to Kyoto?

Tren zamanında Kyoto'ya vardı.

The train arrived on time to Kyoto.

Kyoto'ya iki kez gittim.

- I've gone to Kyoto twice.
- I've been to Kyoto two times.

Kyoto'ya varır varmaz hastalandım.

I had no sooner arrived in Kyoto than I fell ill.

Cumartesi günü Kyoto'ya ulaştı.

He reached Kyoto on Saturday.

- Onlar geçen yıl Kyoto'ya gittiler.
- Onlar geçen sene Kyoto'ya gitti

They went to Kyoto last year.

Kyoto'ya vardığında bizi aramayı unutma.

Don't forget to give us a ring when you arrive in Kyoto.

Mike geçen yaz Kyoto'ya gitti.

Mike went to Kyoto last summer.

O, Kyoto'ya gitti, değil mi?

She went to Kyoto, didn't she?

O, Kyoto'ya ne zaman gitti.

When did he get to Kyoto?

Kyoto'ya gittim, orada onu gördüm.

I went to Kyoto, where I happened to see her.

Kyoto'ya gitmek için Tokyo'dan ayrıldı.

He left Tokyo for Kyoto.

Kyoto'ya son ziyaretimde çok eğlendim.

On my last visit to Kyoto I enjoyed myself very much.

Yoko önümüzdeki hafta Kyoto'ya gidecek.

Yoko will go to Kyoto next week.

Uzun zaman önce Kyoto'ya gittim.

A long time ago I went to Kyoto.

Treniniz ne zaman Kyoto'ya varacak?

When will your train arrive in Kyoto?

O, Kyoto'ya araba ile gitti.

He went to Kyoto by car.

Ben araba ile Kyoto'ya gittim.

I drove to Kyoto.

Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti.

The young couple went to Kyoto for fun.

Sonra bir hafta kaldığımız Kyoto'ya geldik.

Then we came to Kyoto, where we stayed for a week.

Gelecek ay Kyoto'ya bir seyahat yapacağım.

I'll take a trip to Kyoto next month.

Tekrar Kyoto'ya geldiğinde beni ziyaret et.

Look me up next time you are in Kyoto.

Onun treni Kyoto'ya ne zaman varacak?

When will his train reach Kyoto?

Nanzenji Tapınağını ziyaret etmeden asla Kyoto'ya gitmem.

I never go to Kyoto without visiting the Nanzenji Temple.

Ne zaman kız kardeşin ile Kyoto'ya gittin?

When did you go to Kyoto with your sister?

Onun Kyoto'ya giden treni ne zaman gelecek?

When will his train to Kyoto arrive?

- Ben Kyoto'da iki kez bulundum.
- Kyoto'ya iki kez gittim.

- I have been to Kyoto twice.
- I've been to Kyoto twice.
- I've been to Kyoto two times.

Tren kalabalık olduğu için, Kyoto'ya giden bütün yol boyunca ayakta durdum.

Since the train was crowded, I stood all the way to Kyoto.