Translation of "Konuşmayacağını" in English

0.008 sec.

Examples of using "Konuşmayacağını" in a sentence and their english translations:

Tom'la konuşmayacağını söyledin.

You said you wouldn't talk to Tom.

Tom'un konuşmayacağını biliyordum.

- I knew Tom wasn't going to talk.
- I knew that Tom wasn't going to talk.

Tom seninle konuşmayacağını söyledi.

Tom said not to talk to you.

Tom Fransızca konuşmayacağını söyledi.

- Tom said he won't speak French.
- Tom said that he won't speak French.

Tom'la konuşup konuşmayacağını merak ediyordum.

I was wondering if you would talk to Tom.

Tom Mary'nin Fransızca konuşmayacağını düşünüyor.

- Tom thinks Mary won't speak French.
- Tom thinks that Mary won't speak French.

Tom benimle tekrar asla konuşmayacağını söyledi.

- Tom said he'd never speak to me again.
- Tom said that he'd never speak to me again.

Bizimle biraz konuşup konuşmayacağını merak ediyorum.

I wonder if you'd talk to us for a moment.

O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.

He began by saying that he would not speak very long.

Tom artık Mary ile konuşmayacağını söylüyor.

Tom says he won't talk to Mary anymore.

Tom'un Mary ile konuşup konuşmayacağını merak ediyorum.

- I wonder whether Tom will talk to Mary.
- I wonder if Tom will talk to Mary.

Benim için bu konuda Tom'la konuşup konuşmayacağını merak ediyorum.

I wonder if you'd talk to Tom about this for me.