Translation of "Konuşabileceğim" in English

Konuşabileceğim birine ihtiyacım var.

I need someone with whom I can converse.

Konuşabileceğim birisine ihtiyacım var.

I need someone who I can talk to.

Ne zaman Tom'la konuşabileceğim?

When will I be able to talk to Tom?

Kimseyle konuşabileceğim birini bilmiyorum.

I don't know anyone I can speak the language with.

Konuşabileceğim çok sayıda arkadaşım var.

I have many friends I can talk to.

Böyle şeylerden konuşabileceğim arkadaşlarım yok.

I have no friends to whom I could speak about such matters.

Çince konuşabileceğim herhangi birini tanımıyorum.

I don't know anyone I could speak Chinese with.

Bu konuda konuşabileceğim bir arkadaşım yok.

I don't have a friend with whom I can talk about this.

Bunun hakkında konuşabileceğim hiç hakkım yok.

I don't have any friends I can talk to about this.

Üç ay içinde, okuyabileceğim, yazabileceğim ve konuşabileceğim.

Within three months, I will be able to read, write and speak.

Belki bir aylık zaman içerisinde akıcı şekilde konuşabileceğim.

Maybe I'll be able to speak fluently in a month's time.

Benim akıcı bir biçimde konuşabileceğim tek dil İngilizce'dir.

The only language I can speak fluently is English.

- Keşke konuşacak kimsem olsaydı.
- Keşke konuşabileceğim birileri olsa.

- I wish I had someone to talk to.
- I wish I had somebody to talk to.
- I wish that I had someone to talk to.
- I wish that I had somebody to talk to.