Translation of "Konfor" in English

Ben konfor içinde yaşıyorum.

I live in comfort.

O gerçek bir konfor.

That's a real comfort.

O konfor içinde yaşar.

She lives in comfort.

O konfor içinde yaşamaktadır.

He lives comfortably.

Konfor alanından çıkman gerekiyor.

You need to get out of your comfort zone.

Favori konfor gıdan nedir?

What's your favorite comfort food?

Bu gerçekten en büyük konfor!

It really is the height of comfort!

Maaşı onun konfor içinde yaşamasını sağlar.

His salary enables him to live in comfort.

Onun yüksek maaşı onun konfor içinde yaşamasını sağladı.

His high salary enabled him to live in comfort.

Ailesi konfor içinde yaşayabilsin diye gündüz ve gece çalıştı.

He worked day and night so that his family could live in comfort.

Hepinizi açık zihinli, ön yargısız ve konfor alanınızdan çıkmış istiyorum.

I want from you an open mind, no judgment, and just get out of your comfort zone.