Translation of "Karnını" in English

0.004 sec.

Examples of using "Karnını" in a sentence and their english translations:

Tom karnını doyurdu.

Tom ate his fill.

Bana karnını göster.

Show me your stomach.

Karnını doyurman gerek.

You've got to eat.

Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.

You really should eat before you leave.

Sokaklarda şişe toplayarak karnını doyuruyordu

He was feeding his stomach by collecting bottles on the streets

Birine balık verirsen o gün karnını doyurursun. Balık tutmayı öğretirsen her gün karnını doyurursun.

Give a man a fish and you feed him for a day. Teach a man to fish and you feed him for the rest of his life.

Tom gömleğini yukarı kaldırdı ve karnını açtı.

Tom lifted up his shirt and exposed his belly.

İncir ağaçları günde 24 saat binlerce türün karnını doyurur.

Fig trees feed over a thousand species of animals round the clock.

O gün o annelerden bir tanesi gönüllü olur ve bütün çocukların karnını doyururdu

that day one of those mothers would volunteer and feed all the children

- Bir insana bir balık verirsen onu bir gün beslersin. Bir insana balık tutmayı öğretirsen onu ömür boyu beslersin.
- Birine balık verirsen o gün karnını doyurursun. Balık tutmayı öğretirsen her gün karnını doyurursun.

Give a man a fish and you feed him for a day. Teach a man to fish and you feed him for a lifetime.

Küçük kedi yavruları süt üretmeye teşvik etmek için annelerinin karnını ovarlar, bu yüzden yetişkin kediler seni ovduklarında bu seninle mutlu ve rahat oldukları anlamına gelir- tıpkı sen onların anneleriymişsin gibi.

Young kittens knead their mother's belly to stimulate her to produce milk, so when grown cats knead on you, it means they're happy and comfortable with you – just like you're their mama.