Translation of "Arkadaşlarımın" in English

0.017 sec.

Examples of using "Arkadaşlarımın" in a sentence and their english translations:

Arkadaşlarımın görüntüsünü kaybettim.

I lost sight of my friends.

Arkadaşlarımın hepsi evli.

My friends are all married.

Arkadaşlarımın çoğu erkek.

Most of my friends are guys.

Arkadaşlarımın çoğu kız.

Most of my friends are girls.

Arkadaşlarımın çoğu Kanadalıdır.

Many of my friends are Canadians.

Benimle koşmadıklarını görüyorum arkadaşlarımın.

I see that my friends aren't running with me.

Arkadaşlarımın çoğunun çocukları yok.

Many of my friends don't have children.

Arkadaşlarımın hepsi futbolu severler.

All of my friends like soccer.

Arkadaşlarımın önünde beni utandırdı.

She embarrassed me in front of my friends.

Arkadaşlarımın çoğu Fransızca konuşabilir.

Many of my friends can speak French.

Arkadaşlarımın hepsinin bisikletleri var.

- All of my friends have bicycles.
- All my friends have bicycles.

Arkadaşlarımın önünde yenilmek istemiyordum.

I didn't want to be defeated in front of my friends.

Arkadaşlarımın kararlarını yargılamamaya çalışırım.

I try not to judge my friends' decisions.

Bütün arkadaşlarımın bisikletleri var.

- All of my friends have bicycles.
- All my friends have bicycles.

Arkadaşlarımın hepsi gerçekten güzel.

My friends are all really nice.

Arkadaşlarımın hepsi Tom'u sever.

All of my friends like Tom.

Seyahat arkadaşlarımın çoğu hoştu.

Most of my traveling companions were nice.

Bütün arkadaşlarımın çocukları var.

All my friends have children.

Arkadaşlarımın ve ailemin desteğiyle

With the support of my friends, and family, and my peers

Arkadaşlarımın hiçbiri Latince konuşmuyor.

None of my friends speak Latin.

Beni arkadaşlarımın önünde utandırdın!

You embarrassed me in front of my friends!

Arkadaşlarımın hiçbiri çevrimiçi değil.

None of my friends are online.

Arkadaşlarımın çoğu üniversite mezunu.

Most of my friends are college graduates.

İlkokuldayken arkadaşlarımın olacağından çok umutluyum,

I was so hopeful about having friends in elementary school,

O benim arkadaşlarımın arasında dahildir.

He is included among my friends.

Arkadaşlarımın hepsi bilgisayar oyunlarını sever.

All of my friends like computer games.

Oda arkadaşlarımın hepsi şehir dışından.

All of my roommates are out of town.

Arkadaşlarımın bana Tom dediğini bilmelisin.

- You should know that my friends call me Tom.
- You should know my friends call me Tom.

Tom arkadaşlarımın önünde beni utandırdı.

Tom embarrassed me in front of my friends.

Arkadaşlarımın hiçbiri Boston'a hiç gitmedi.

None of my friends have ever been to Boston.

Arkadaşlarımın hepsi bana Tom diyor.

- All my friends call me Tom.
- My friends all call me Tom.

Arkadaşlarımın beni ağlarken görmelerini istemiyorum.

I don't want my friends to see me cry.

Arkadaşlarımın içinde en yakın olduğum o.

Of all my friends, he is the closest.

Arkadaşlarımın çoğu bu gece oraya gidiyor.

Lots of my friends are going there tonight.

Artım gerçek arkadaşlarımın nerede olduğunu görebiliyorum.

Now I can see where my real friends are.

Japonya'daki arkadaşlarımın birinden bir mektup aldım.

- I got a letter from a friend of mine in Japan.
- I received a letter from one of my friends in Japan.

Arkadaşlarımın gelmesi için yalvarmak zorunda kaldım.

I had to beg my friends to come.

Arkadaşlarımın burada olmamaları beni rahatsız ediyor.

It annoys me that my friends aren't here.

Ben bazen arkadaşlarımın evlerini ziyaret ederim.

I sometimes visit my friends' homes.

Kız kardeşin tüm arkadaşlarımın en çalışkanıdır.

Your sister is the most diligent of all my friends.

Arkadaşlarımın önünde aptal gibi görünmek istemedim.

I didn't want to look stupid in front of my friends.

Takım arkadaşlarımın kalanı kadar genç değilim.

I'm not as young as the rest of my teammates.

Arkadaşlarımın birinden bir çadır ödünç aldım.

I borrowed a tent from one of my friends.

Eski kız arkadaşlarımın hepsi Boston'da yaşıyor.

All of my ex-girlfriends live in Boston.

Çocukluk arkadaşlarımın neredeyse hepsi ülkeyi terk etti.

Nearly all my childhood friends have left the country,

Arkadaşlarımın iyi ofisleri sayesinde bir iş bulabildim.

I was able to get a job through the good offices of my friend.

Arkadaşlarımın burada olmamaları beni hayal kırıklığına uğrattı.

- I am disappointed that my friends are not here.
- I'm disappointed that my friends aren't here.
- I'm disappointed my friends aren't here.

Ben bunu vefat eden arkadaşlarımın adına yazıyorum.

I'm writing that on behalf of our friends who passed away.

Arkadaşlarımın beni nasıl tarif ettiklerini biliyor musun?

Do you know how my friends describe me?

Arkadaşlarımın arasında iki tane profesyonel şarkıcı var.

In my circle of friends there are two people who are professional singers.

Sen beni arkadaşlarımın önünde utandırmak mı istiyorsun?

Do you want to embarrass me in front of my friends?

- Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
- Çinli kadın arkadaşlarımın onları yola getirmemden zevk aldıklarını biliyorum.

I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.

Arkadaşlarımın çoğu İspanyolca yerine Almanca öğrenmeyi tercih etti.

Many of my friends preferred to study German instead of Spanish.

Sen arkadaşlarımın önünde benimle alay etmek mi istiyorsun?

Do you intend to make fun of me in front of my friends?

Affedersiniz, lütfen arkadaşlarımın ve benim bir fotoğrafını çekebilir misiniz?

Excuse me, could you please take a photo of my friends and me?

Arkadaşlarımın yardımıyla bir sürü yeni ve ilginç şeyler öğrenirim.

With the help of my friends I learn a whole bunch of new and interesting things.

Arkadaşlarımın çoğu, Tom ve Mary'nin aşırı korumacı ebeveynler olduklarını düşünüyorlar.

- Many of my friends think that Tom and Mary are overprotective parents.
- Many of my friends think Tom and Mary are overprotective parents.

Sınıf arkadaşlarımın bazıları yeni internet kullanıcısıdır; onlar bilgisayar bilimleri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.

Some of my classmates are pure noobs; they know nothing about computing sciences.