Translation of "Karışıklık" in English

0.004 sec.

Examples of using "Karışıklık" in a sentence and their english translations:

Karışıklık nedir?

What's the commotion?

Ne karışıklık!

What a total mess!

Karışıklık için üzgünüm.

- Sorry about the mess.
- I apologize for the mess.

Bir karışıklık var.

There's been a mix-up.

Bu bir karışıklık.

This is a mess.

Haber büyük karışıklık yarattı.

The news created a lot of confusion.

Bir karışıklık bırakmak istemiyorum.

I don't want to leave a mess.

Odam bir karışıklık olmalı.

My room must be a mess.

Bir karışıklık olmuş olabilir.

There might've been a mix-up.

Bir karışıklık anı vardı.

There was a moment of confusion.

Bu gerçek bir karışıklık.

This is a real mess.

Sokakta karışıklık hüküm sürüyor.

Disorder prevails in the street.

Büyük bir karışıklık oldu.

It's quite a mess.

Karışıklık daha da kötüleşti.

The confusion only got worse.

Dairem geçek bir karışıklık.

My apartment's a real mess.

Ofisim gerçek bir karışıklık.

My office is a real mess.

Odam gerçek bir karışıklık.

My room's a real mess.

Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.

Confusion arose from the accident.

O, burada karışıklık çıkarmaya çalışıyor.

He's here trying to stir up trouble.

Ben karışıklık için özür dilerim.

I apologize for the mess.

Tom karışıklık yüzünden sorumlu tutuldu.

Tom has been blamed for the mess.

Tom, karışıklık için suçlanmayacağını umuyordu.

- Tom hoped he wouldn't be blamed for the mess.
- Tom hoped that he wouldn't be blamed for the mess.

Bu karışıklık için kim sorumluluk alıyor?

Who's taking responsibility for this mess?

Kimin kazandığına gelince bir karışıklık var.

There is some confusion as to who won.

Bu karışıklık için Tom'u sorumlu tutuyorum.

I blame Tom for this mess.

Dün geceki fırtına Boston'da karışıklık bıraktı.

Last night's storm left a mess in Boston.

Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu.

- The accident threw traffic into great confusion.
- The accident caused traffic confusion.
- The accident caused traffic chaos.

Bu karışıklık için sorumlu kişi Tom değil.

Tom isn't the one responsible for this mess.

Elli yıl boyunca, ülke sürekli bir karışıklık halindeydi.

For 5 decades, the country was constantly in a state of upheaval.

Tüm eğlenceden sonra daire büyük bir karışıklık içindeydi.

After all the merrymaking, the apartment was in great disarray.

Bu cümle bir karışıklık. Bir yabancı tarafından mı yazıldı?

This sentence is a mess. Was it written by a foreigner?

354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.

Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.

Senin gibi hoş bir adam nasıl böyle bir karışıklık yaşadı?

How did a nice guy like you get in a mess like this?