Translation of "Kaldırır" in English

Rüzgar yaprakları kaldırır.

The wind lifts the leaves.

Tom ağırlık kaldırır.

Tom lifts weights.

Kabalık, insanları ve performanslarını ortadan kaldırır.

Incivility chips away at people and their performance.

Yükselen bir gelgit tüm tekneleri kaldırır.

A rising tide lifts all boats.

Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.

A crane raises heavy construction materials.

- Atlar, koşarken toz yapar.
- Atlar koşarken toz kaldırır.

The horses make dust as they run.

- Beni saat yedide uyandırabilir misiniz?
- Beni saat yedide kaldırır mısın?

Could you wake me up at seven?