Translation of "Ağırlık" in English

0.004 sec.

Examples of using "Ağırlık" in a sentence and their english translations:

Ağırlık azalıyor.

The weight is decreasing.

Hobim ağırlık kaldırmak.

My hobby is weight lifting.

Tom ağırlık kaldırıyor.

Tom is lifting weights.

Tom ağırlık kaldırır.

Tom lifts weights.

- Ağırlık bastı.
- Uykum var.

I got sleepy.

Net ağırlık üç kilogram.

The net weight is three kilograms.

Tom ağırlık çalışması yapar.

Tom does weight training.

Tom ağırlık kaldırmaya başladı.

Tom started lifting weights.

Ağırlık için de taş kullanacağım.

Bit of a stone to act as a weight.

Bir pound bir ağırlık birimidir.

A pound is a unit of weight.

Ağırlık kaldırmada bir Olimpiyat şampiyonuydu.

He was an Olympic champion in weightlifting.

Niye gıdadan ağırlık ölçüsü ile bahsediyoruz?

Why do we talk about food in terms of weight?

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

He hurt his arm lifting so much weight.

Bu, omuzlarımdan kaldırılan bir ağırlık gibi.

It's like a weight has been lifted from my shoulders.

- Ağır yükleri kaldırabiliyor.
- Yüksek ağırlık kaldırabilir.

He can lift heavy weights.

Ağırlık basıyor. Dün gece daha erken yatmalıydım.

- I'm getting sleepy. I should've gone to bed earlier last night.
- I'm getting sleepy. I should have gone to bed earlier last night.

Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar.

If you load too much weight in this box, it's going to blow up.

Domatesler bir ağırlık birimi olan pound ile satılır.

Tomatoes are sold by the pound.

- Tom'u ağırlık basıyor olmalı.
- Tom'un uykusu gelmiş olmalı.

Tom must be getting sleepy.

Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı.

Tom did weight training at a local gym.

Şimdi sanki üzerimden bir ağırlık kalktı gibi hissediyorum.

I feel now as if a weight has lifted from me.

Ağırlık her zaman yerin merkezine doğru yönelmiş bir güçtür.

Weight is a force that is always directed toward the center of the earth.

Ben bu şarkıyı dinlediğimde tuhaf bir şekilde ağırlık basar.

I get weirdly sleepy when I listen to this song.

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.

The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.

Gerçek erkekler aerobik yapmak için değil, ağırlık çalışmak için spor salonuna giderler.

Real men go to the gym to pump iron, not to do aerobics.

Cüce sivri fare, ağırlık olarak en küçük memelidir. Sadece 1,8 gram ağırlığındadır.

The Etruscan shrew is the smallest mammal by weight. It only weighs 1.8 grammes.

Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir.

When you're about to have exams, lifting weights really does relieve stress, and it's also good for your mind and body.