Translation of "Yapar" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "Yapar" in a sentence and their chinese translations:

Giysi insan yapar.

人要衣裝。

Arılar bal yapar.

蜜蜂产蜂蜜。

Kuşlar yuva yapar.

鸟儿筑巢。

Herkes hatalar yapar.

每个人都会犯错。

Teyzen ne iş yapar?

你姑姑是做什麼的?

O, akşam ne yapar?

她晚上做什麼?

O, nadiren kahvaltı yapar.

她很少吃早餐。

O pireyi deve yapar.

他小题大作。

Bilgisayar sizin söylediklerinizi yapar.

计算机按照人的指示执行操作。

Polis memuru ne yapar?

这位警察在做什么?

Öğretmenler de hata yapar.

老师也会犯错。

O, çok makyaj yapar.

她化着浓妆。

O, kötü yemek yapar.

她的廚藝差得透頂。

- O her sabah banyo yapar.
- O, her sabah banyo yapar.

他每天早上洗澡。

İngilizce yazarken, nadiren hata yapar.

她在英文书写上很少犯错。

Yağmurlu günler beni depresif yapar.

雨天让我情绪低落。

Bana bir iyilik yapar mısın?

- 你能幫我一個忙嗎?
- 可以幫我一個忙嗎?

Ben ölürsem, ailem ne yapar?

我死了,我家人怎么办。

Daha az gürültü yapar mısınız?

你觉得你能少发点噪音吗?

Bana bir indirim yapar mısın?

- 能给我打个折么?
- 你能不能给我打折?
- 你可以给我折扣吗?
- 你能给我折扣吗?

Babam her sabah yürüyüş yapar.

我父親每天早上去散步。

O bütün elbiselerini kendisi yapar.

她的衣服全部都是她自己做的。

Uzman sürücüler bile hata yapar.

再怎麼經驗老到的司機都會出錯。

Dört kere altı kaç yapar?

- 6乘以4是多少?
- 6的4倍是多少?

Tom tam olarak ne yapar?

汤姆究竟在做什么?

Sizin evde kim yemek yapar?

你家里谁做饭?

O, her sabah banyo yapar.

她每天早上都會洗澡。

Benimle Japonca pratik yapar mısın?

你可以和我一起练习日语吗?

Babam her gün yürüyüş yapar.

我父親每天散步。

Çoğu insan aynı hataları yapar.

多数人会犯相同的错误。

Her Kış Hokkaido'da kayak yapar.

他每年冬天在北海道滑雪。

Yüzme bacaklarını daha güçlü yapar.

游泳使腿部强健。

Altı ikiye bölündüğünde üç yapar.

六除以二得三。

Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.

他經常引用莎士比亞。

O hep okulda zorbalık yapar.

他在學校老是被人欺負。

- Babam yürüyüş yapar.
- Babam yürüyor.

我爸爸走路。

Kızlar da mastürbasyon yapar mı?

女孩子也会自慰吗?

Bunu hediye paketi yapar mısın, lütfen?

能帮我把它包装成礼品吗?

Onun yapmasını istediğin her şeyi yapar.

他會做任何你要求他做的事。

O kendisi için lezzetli yemek yapar.

她為自己煮了好吃的一餐。

Bana bir iyilik yapar mısınız, lütfen?

請你幫我個忙好嗎?

Ken her sabah kendi yatağını yapar.

肯每天早上自己整理床舖。

- Tatoeba bağımlılık yapar.
- Tatoeba bağımlılık yapıcıdır.

Tatoeba會使人上癮。

Benim için biraz alışveriş yapar mısın?

你能幫我買些東西嗎?

Bazen bizim için akşam yemeği yapar.

他有時煮晚飯給我們吃。

- 3'ün küpü 27'dir.
- Üçün kübü yirmi yedi yapar.
- 3 üzeri 3 27 yapar.

三的立方是二十七。

Bob'ın babası bir kızlar okulunda öğretmenlik yapar.

鮑勃的父親在女校教書。

- O, pireyi deve yapar.
- Abartmayı çok sever.

他小题大作。

Sabahın erken saatlerinde kalkmak sizi sağlıklı yapar.

早睡早起身体棒棒。

Tom sadece kendisine yap denilen şeyi yapar.

汤姆只按命令行事。

Bay Sato hafta sonlarında okçuluk çalışması yapar.

佐藤先生在週末練習射箭。

O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.

他常引用米爾頓。

- Baban ne iş yapar?
- Ne yapıyor baban?

你父亲是做什么的?

- Tom para biriktirmek için yapabileceği her şeyi yapar.
- Tom para biriktirmek için elinden gelen her şeyi yapar.

湯姆盡全力省錢。

Temizlikçi kadın her salı sabahı elektrik süpürgesiyle temizlik yapar.

每周二早上主妇用吸尘器清扫。

- Bir zürafa nasıl ses yapar?
- Zürafa ne ses çıkarır?

长颈鹿是怎么叫的?

Odam güneye bakar, bu onu güneşli ve rahat yapar.

我的房間面向南邊, 陽光充足非常舒適。

Akut gözlem becerileri onu çok uygun bir fotoğrafçı yapar.

她因为敏锐的观察力,很适合当一名摄影师。

- 3'ün küpü 27'dir.
- 3 üzeri 3 27 yapar.

- 3的三次方等于27。
- 三的立方是二十七。

- Tony her gün koşar.
- Tony her gün hafif koşu yapar.

托尼每天都跑步。

İngiltere güçlü savunmacılarından dolayı Dünya Kupası maçlarında her zaman iyi yapar.

因为有强大的后卫,英格兰队在世界杯比赛中总是表现良好。

- Toplam 3000 yene varıyor.
- Toplam 3000 yen yapar.
- Toplamda 3000 yene gelir.

总共是3000日元。

- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.

他常常在那裡吃早餐。

O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam.

他總在別人面前裝出大公無私的樣子,但依我看,他只不過是個沒有主見的傢伙。