Translation of "Yapar" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Yapar" in a sentence and their arabic translations:

...hamlesini yapar.

‫يضرب.‬

- Herkes hata yapar.
- Herkes hatalar yapar.

كل ابن آدم خطاّء

Korona ne yapar?

ماذا تفعل الإكليل؟

Arılar bal yapar.

يصنع النحل العسل.

İnsanlar hata yapar.

الناس يخطئون

Ve ülkede reformlar yapar..

سلطته وإصلاح البلاد

Teyzen ne iş yapar?

- ما مجال عمل خالتك؟
- ماذا تعمل عمتك؟

Çoğu insan bunu yapar.

كثير من الناس يقومون بذلك.

Tom ondan isteneni yapar.

- يقوم توم بما يُطلب منه.
- يفعل توم ما يُطلبُ منه.

Geri dönüşüm yapar mısın?

هل تقومون بإعادة التصنيع ؟

- O her sabah banyo yapar.
- O, her sabah banyo yapar.

يستحم كل صباح.

"İnsanlar her zaman söyler, efendim, grip bunu yapar, grip şunu yapar.

"يقول الناس دائماً، الأنفلونزا تفعل هذا، الأنفلونزا تفعل ذاك"

Aynı şeyleri yine yapar mıydım?

هل كنت لأتحول ثانيًة؟

Birileri yapar biz sadece bakarız

شخص ما يفعل ذلك ، نحن ننظر فقط

Toprağı bir sünger gibi yapar.

فهي كالأسفنج

Bana bir iyilik yapar mısın?

هل لك أن تسدي إلي معروفاً؟

Bilim adamları birkaç gözlem yapar

جعل العلماء عدة ملاحظات

Tom her sabah kahvaltı yapar.

توم يتناول الفطور كلّ يوم.

- Babam yürüyüş yapar.
- Babam yürüyor.

أبي يمشي.

Nasıl bir insan bunu yapar ki?

أي نوع من الأشخاص اللطيفين يفعل هذا؟

Virüs hücrede nasıl bir etki yapar

ما تأثير الفيروس في الخلية

Yerel mağazalar turistlerle iyi iş yapar.

المتاجر المحلية تقوم بمتاجرة جيدة مع السياح .

Bunu hediye paketi yapar mısın, lütfen?

أيمكنك أن تغلّف هذا كالهدايا، من فضلك؟

Tartışılacak konuların bir listesini yapar mısın?

أيمكنك عمل قائمة بالمسائل التي ستناقش؟

O sık sık Shakespeare'den alıntı yapar.

عادة ما يذكر مقولات لشيكسبير.

Bana küçük bir iyilik yapar mısın?

هل يمكنك أن تقدم لي خدمة صغيرة؟

- Tatoeba bağımlılık yapar.
- Tatoeba bağımlılık yapıcıdır.

تتويبا يسبب الإدمان.

- Alıştırma mükemmel yapar.
- Uygulama usta yapar.
- Bıçak ne kadar çok dövülürse o kadar keskin olur.

- التمرين يصنع الإتقان.
- الممارسة تؤدي إلى الإتقان.
- الممارسة هي الطريق إلى الإتقان.

Mükemmeliyetçilik birçok psikolojik soruna ev sahipliği yapar

أن الكمالية تساهم في وجود مشاكل نفسية

Tüm gezegen çapında trilyonlarca yaratık yapar bunu.

‫تريليونات المخلوقات‬ ‫في كل أنحاء الكوكب.‬

Bu kurum neden önemlidir ne iş yapar

لماذا هذه المؤسسة مهمة؟

Duygusal sağlığımız üzerinde çok büyük bir etki yapar.

يكون لها تأثير عميق جدا على موقعنا العاطفي.

Piyasa yüksek olduğunda, insanlar her zaman giriş yapar,

عندما يكون السوق مرتفعًا، الناس يدخلون طوال الوقت

Hâlâ erkek olarak yaşıyor olsaydım bunu yapar mıydım?

هل كنت سأفعل ذلك عندما كنت رجلًا؟

Türk Tarih Kurumu ne iş yapar o zaman?

ماذا تفعل الجمعية التاريخية التركية؟

Burada bir çizik var. Bana indirim yapar mısınız?

يوجد خدشة هنا، فهل تستطيع اعطائي حسم؟

Parkta yürüyüş yapar gibi rahat ve doğal bir histi,

شعرت بالراحة وأنه شيء طبيعي كالتنزه في الحديقة،

Olur mu abi! Maske yapar satarız Dünya'ya yolumuzu buluruz.

موافق يا أخي! نبيع الأقنعة ونجد طريقنا إلى الأرض.

Kendi can güvenliğini garantiye almak için bunları kasıtlı olarak yapar.

‫قد تكون هذه حركة متعمدة في سبيل‬ ‫أمانهم ونجاتهم.‬

En yüksek ülkelerden biri yapar, bu da evlilik deneyi fikrini

الدول في انتشار الطلاق وهو ما دفع بفكرة الزواج التجربة

Herkes ne iş olsa yapar abi ama bu adam hakkaten yapıyor

الجميع يفعل ما هو ، لكن هذا الرجل يفعل ذلك

1461'de Papa Haçlı seferi çağrısı yapar ancak çağrıya kimse cevap vermez

بالقضية المسيحية ، وبحلول عام 1461 ، دعا البابا إلى عقد حلقات صليبية جوفاء

Olabilir, bir adam kafası edilecek diz çökmek yapar ve o ben biraz

لا أريد أن تتسرب منه الدماء ، هل يمكن لشخص ما أن يأخذ شعري بلطف ويسحبه فوق

Kendi ortamında avlanmayı ve üstün olmayı çok iyi biliyor. Ne isterse yapar kısacası.

‫يعرف تماماً كيف يصيد ويهيمن في تلك البيئة.‬ ‫يستطيع أن يقوم بما يريده.‬

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

‫كثرة الفرائس تجعل هذا المكان مثاليًا لتدريب‬ ‫نمر صغير على الذود عن نفسه.‬