Translation of "Kafanın" in English

0.002 sec.

Examples of using "Kafanın" in a sentence and their english translations:

Beyin kafanın içindedir.

The brain is inside the head.

Ellerini kafanın arkasına koy.

Put your hands behind your head.

Neden kafanın karıştığını biliyorum.

I know why you got confused.

Kafanın üzerindeki o ölü ışını.

that death ray over your head.

Kafanın içinde geçenleri anlama isteğim yok.

I have no desire to understand what goes on in your head.

Arabadan uzak dur ve ellerini kafanın üstüne koy.

Step away from the car and put your hands on your head.

Üç dakikadan daha fazla bir süre kafanın üstünde durabilir misin?

Can you stand on your head for more than three minutes?

-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.

That commercial makes a strong impression - especially the music. It stays in your head.

Ölüm çok güzel olmalı. Kafanın üzerinde sallanan yeşil otları olan yumuşak kahverengi toprakta uzanmak ve sessizliği dinlemek. Dünü ve yarını olmamak. Zamanı unutmak, hayatı bağışlamak, barışık olmak.

Death must be so beautiful. To lie in the soft brown earth, with the grasses waving above one's head, and listen to silence. To have no yesterday, and no tomorrow. To forget time, to forgive life, to be at peace.