Translation of "Koy" in English

Rafa koy.

Put it on the shelf.

Buraya koy.

Put it here.

- Ellerini arabaya koy.
- Ellerini arabanın üzerine koy.

Put your hands on the car.

çöp koy kokmasın

Put it in trash, don't smell

Eşyalarını yerine koy.

Put away your things.

İşlerini sıraya koy.

Put your affairs in order.

Onu yere koy.

Put it down.

Ekmeği yerine koy.

Put away the bread.

Kitaplarını yerine koy.

Put your books away.

Yumurtaları buzdolabına koy.

Put the eggs in the refrigerator.

Elbiselerini yerine koy.

Put your clothes away.

Havuçları tencereye koy.

Put the carrots in the pot.

Onu oraya koy.

Put it there.

Parmağını boğazına koy.

Put your finger in your throat.

Bunu çantana koy.

Slip this into your purse.

Bunu oraya koy!

- Put it over there.
- Put it right there.

Bıçağı yere koy.

Put down the knife.

Masanın üzerine koy.

Put it onto the table.

Bavulunu buraya koy.

Put your suitcase over here.

Onu cebine koy.

Put it in your pocket.

Onu yerine koy.

Put that one back.

Eti teraziye koy.

Put the meat on the scales.

Silahını yere koy.

Put your weapon down.

Çantanı bagaja koy.

Put your bag in the trunk.

Küreği yere koy.

Put the shovel down.

Koltuğu yerine koy.

Put the seat back.

Parayı çantaya koy.

Put the money in the bag.

Kutuyu yere koy.

Put the box down.

Çekici yere koy.

Put down the hammer.

Onu buzdolabına koy.

Put it in the freezer.

Kitabını dolabına koy.

Put your book in your locker.

Araya mesafe koy.

Keep your distance.

Onu geri koy.

Put it back.

Tom'u yatağa koy.

Put Tom to bed.

Parayı cebine koy.

Put the money in your pocket.

Kitabı masaya koy.

Put the book on the table.

Süpürgeyi dolaba koy.

Put the broom in the closet.

Çaydanlığı ateşe koy.

Put the kettle on the fire.

Bunu cebine koy.

Put this in your pocket.

Bunu çekmeceye koy.

Put it in the drawer.

Onu dosyaya koy.

Put it in the file.

Onu masama koy.

Put it on my desk.

Adımı listeye koy.

Put my name on the list.

Elini omzuma koy.

Put your hand on my shoulder.

Onu dolaba koy.

- Put it in the closet.
- Put that in the cupboard.

Bunu dolaba koy.

Put it in the cupboard.

Silahlarını yere koy!

Put your weapons on the ground!

Bardağa su koy.

Fill a glass with water.

Kitabı oraya koy.

Put the book there.

Pizzayı fırına koy.

Put the pizza in the oven.

Adını sen koy.

Call it anything you want.

Onu çantaya koy.

Put it in the bag.

Çöpü dışarıya koy.

- Put the rubbish outside.
- Put the bins out.

Arabamı garaja koy.

Put my car in the garage.

Valizleri buraya koy.

Just put the suitcases here.

Kutuyu buraya koy.

Put the box here.

- Bardağı masanın üzerine koy!
- Bardağı masanın üstüne koy!

Put the glass on the table!

- O casusu zindana koy.
- O ajanı zindana koy.

Put that spy in the dungeon.

Oyuncaklarını kutuya geri koy ve sonra kutuyu rafa koy.

Put your toys back into the box and then put the box on the shelf.

Ellerini kafanın arkasına koy.

Put your hands behind your head.

Vazoya biraz su koy.

Put some water into the vase.

Masaları yan yana koy.

Put the tables end to end.

Bunu yuvaya geri koy.

Put it back in the nest.

Olduğu yere geri koy.

Put it back where it was.

Onu masaya geri koy.

Put it back on the desk.

Kitabı rafa geri koy.

Put the book back on the shelf.

Kitabı bulduğun yere koy.

Put the book where you found it.

Lütfen kitabı rafa koy.

Please put the book on the shelf.

Kitabı üst rafa koy.

Put the book on the top shelf.

Kitabı alt rafa koy.

Put the book on the bottom shelf.

Silahı masanın üzerine koy.

Put the gun on the table.

Unu rafın üstüne koy.

Put the flour on the shelf.

Lütfen kitapları sırasıyla koy.

Please put the books in order.

Her şeyi sepetime koy.

Put everything in my basket.

Penseyi alet kutusuna koy.

Put the pliers in the tool box.

Lütfen bebeği yatağa koy.

Please put the baby to bed.

Bisikletini bir kenara koy.

Put away your bicycle.

Onları masanın üzerine koy.

Put them on the table.

Bıçağı çekmeceye geri koy.

Put the knife back in the drawer.

O silahı yere koy.

- Put that gun down.
- Put down that gun.

Yumurtayı kaynar suya koy.

Put the egg into boiling water.

Domates salatasını buzdolabına koy.

Put the tomato salad in the refrigerator.

Onu yere koy dedim!

I said put it down!