Translation of "Köklü" in English

0.003 sec.

Examples of using "Köklü" in a sentence and their english translations:

O bir köklü değişiklikti.

It was a radical change.

Sığınma yasalarında köklü değişiklikler yapıyor.

to make sure that less people qualify for protection in the United States.

Köklü çok yıllık bitkiler yerleştirerek,

by putting in place deep-rooted perennial plants,

Köklü bir değişikliğe ihtiyacım vardı.

I had to have a radical change.

Köklü bir sistematik değişime ve geleneksel olarak

It's going to need the kind of systemic change

Bu, köklü değişiklik yapacak ilerlemeler inşa etmek için

This is our opportunity to build the type of progress

Bu tür bir toprak yönetimi köklü bir fikir değildir.

This kind of land stewardship is not a radical idea.

TV'nin icadı günlük hayatımızda köklü bir değişime neden oldu.

The invention of TV caused a drastic change in our daily life.