Translation of "Havalarda" in English

0.004 sec.

Examples of using "Havalarda" in a sentence and their english translations:

Yağmurlu havalarda hüzünleniyorum.

I'm sad when it rains.

- Et sıcak havalarda çabuk bozulur.
- Et sıcak havalarda hızla çürür.

Meat decays quickly in warm weather.

Çocuk soğuk havalarda eldiven giyer.

The boy wears mittens during cold weather.

Sıcak havalarda ne yapmaktan hoşlanırsın?

What do you like to do when it's hot?

Tom yağmurlu havalarda otobüse biner.

When it rains, Tom takes the bus.

Elektrikli arabalar soğuk havalarda da çalışmazlar.

Electric cars don't function as well in cold weather.

Soğuk havalarda, onun eklemleri şişmiş olur.

In cold weather, her joints become swollen.

Sıcak havalarda sık sık sandalet giyerim.

I often wear sandals during warm weather.

Şiddetli havalarda, evde kalmak en iyisidir.

In severe weather, it's best to stay indoors.

İnsanlar gerçekte neden kötü havalarda dertlenirler?

Why actually do people fret about bad weather?

Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.

but kilometers when it was hot and dry.

Bu tür havalarda dışarı çıkmanın güvenli olduğunu düşünmüyorum.

- I don't think it's safe to go out in this kind of weather.
- I don't think that it's safe to go out in this kind of weather.

Tom Mary'ye bu tür havalarda dışarıya çıkmaması gerektiğini söyledi.

Tom told Mary that she shouldn't go out in this kind of weather.

Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir.

The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.