Translation of "Elektrikli" in English

0.016 sec.

Examples of using "Elektrikli" in a sentence and their english translations:

Elektrikli çocuk trenleri.

Toddler-size electric trains.

elektrikli arabalar alımı.

purchase of electric cars.

Kablo elektrikli değil.

The cable is not electrified.

Elektrikli gitar çalamam.

I can't play the electric guitar.

Bu saat elektrikli.

This clock is electric.

Elektrikli bisikletim katlanabilir.

- My electric bike is foldable.
- My electric bike can be folded up.

Arabamın elektrikli camları ve elektrikli kapı kilitleri var.

My car has power windows and power door locks.

- Bu elektrikli süpürge ağırdır.
- Bu elektrikli süpürge ağır.

This vacuum cleaner is heavy.

- O, elektrikli cihazları tamir eder.
- O, elektrikli cihazları onarır.

He repairs the electrical devices.

Şirket elektrikli eşya üretiyor.

The company manufactures electrical goods.

Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.

Our electric heater does not work well.

Elektrikli ütüler elektrikle ısıtılır.

Electric irons are heated by electricity.

Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.

Keep away from the electrical equipment.

Elektrikli süpürgeyi kullanabilir miyim?

May I use the vacuum cleaner?

Elektrikli çit üzerine işeme.

Don't pee on an electric fence.

Elektrikli bir araba aldım.

I bought an electric car.

Tesla bir elektrikli otomobil.

The Tesla is an electric car.

Tom elektrikli aletlerle çalışır.

Tom works with power tools.

Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmadı.

Our electric heater did not work well.

İlk elektrikli otomobili yaptılar.

They built the first electric car.

Bir elektrikli fan istiyorum.

I want an electric fan.

Elektrikli arabalar popüler oluyor.

Electric cars are getting popular.

Elektrikli süpürge kaç yaşında?

How old is this vacuum cleaner?

Bu elektrikli süpürge, gürültülüdür.

This vacuum cleaner is noisy.

Bu elektrikli bir cihazdır.

This is an electrical appliance.

Elektrikli otomobillerin performansı arttı.

The performance of electric cars has improved.

Elektrikli araçların popülaritesi artmaktadır.

Electric vehicles are growing in popularity.

Elektrikli arabalar dünyayı değiştirecek.

Electric cars will change the world.

Elektrikli bir bisiklet aldım.

- I've bought an electric bicycle.
- I've bought an electric bike.

Benim elektrikli bisikletim katlanır.

- My electric bicycle is foldable.
- My electric bicycle can be folded up.

Elektrikli bisiklet satın aldım.

I purchased an electric bicycle.

Aynı zamanda ütü, elektrikli su ısıtıcısı ve elektrikli soba kullanmayınız.

Don't use the iron, electric kettle, and electric stove at the same time.

- Dumanlı trenler elektrikli trenlerle değiştirildi.
- Buharlı trenlerin yerini elektrikli trenler aldı.

Steam trains were replaced by electric trains.

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

She is heading the Electric Vehicle Association for years

Elektrikli arabalar aslında yeşil değildir.

Electric cars are not actually green.

Elektrikli cihazları parçalarına ayırmayı seviyor.

He likes to take electric devices apart.

Tom elektrikli sandalyede idam edildi.

Tom was electrocuted.

O bir elektrikli araba sürer.

He drives an electric car.

Bu elektrikli otomobil, bataryalarla güçlendirilmiştir.

This electric car is powered by batteries.

Elektrikli arabamı nerede şarj edebilirim?

Where can I charge my electric car?

Tom elektrikli bir araba kullanıyor.

Tom drives an electric car.

Bu gece elektrikli battaniye kullanmalıyız.

We should use the electric blankets tonight.

Elektrikli trenler uçakların yerini aldı.

The electric trains have taken the place of airplanes.

Bu elektrikli süpürgeyi bedava aldım.

I got this vacuum cleaner for nothing.

Süpermarkette bir elektrikli süpürge aldı.

- She bought a Hoover at the supermarket.
- She bought a vacuum cleaner at the supermarket.

Bu fabrikalar elektrikli fırın üretir.

This factory manufactures electric stoves.

Tom elektrikli bıçakla hindiyi kesti.

Tom cut the turkey with an electric knife.

Tom elektrikli konserve açacağını çalıştıramadı.

Tom wasn't able to get the electric can opener to work.

Bu araba bir elektrikli araba.

This car is an electric car.

Onun elektrikli ekipman fabrikası var.

He has an electrical equipment factory.

Tom nadiren elektrikli aletler kullanır.

Tom seldom uses power tools.

Elektrikli bir diş fırçası kullanıyorum.

I use an electric toothbrush.

Elektrikli arabalar evde şarj edilebilir.

Electric cars can be recharged at home.

Aniden elektrikli otomobilin enerjisi tükendi.

The electric car suddenly ran out of energy.

Nadiren elektrikli el aletleri kullanıyorum.

I seldom use power tools.

Katlanabilir bir elektrikli bisikletim var.

I've got an electric bike that's foldable.

Elektrikli bir bisiklet satın aldım.

I bought an electric bicycle.

Bir elektrikli bisiklet satın aldım.

- I bought an e-bike.
- I bought an electric bike.

Tom'un arabasının elektrikli pencereleri vardır.

Tom's car has electric windows.

Ben hiç elektrikli testere kullanmadım.

I've never used a chainsaw.

Tom'un bir elektrikli kalemtıraşı var.

Tom has an electric pencil sharpener.

Tom elektrikli süpürgeyi dolaba koydu.

Tom put the vacuum cleaner into the closet.

önceden elektrikli ve otonom (özerk) araçlarda.

on before - electric and autonomous vehicles.

Elektrikli arabalar soğuk havalarda da çalışmazlar.

Electric cars don't function as well in cold weather.

Tom bir elektrikli araba satın aldı.

Tom bought an electric car.

Onlar yeni bir elektrikli süpürge aldılar.

They bought a new vacuum cleaner.

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.

This vacuum cleaner makes a lot of noise.

Gelecekte herkes elektrikli bir araba kullanacak.

In the future, everyone will drive an electric car.

Elektrikli otomobiller ne kadar çevre dostu?

How environmentally friendly are electric cars?

Tom bir elektrikli testere satın aldı.

Tom bought an electric chainsaw.

- Motorlu testerem nerede?
- Elektrikli testerem nerede?

Where is my chainsaw?

- Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.
- Elektrikli ısıtıcımızla ilgili bir sorun var.

Something is wrong with our electric heater.

Elektrikli cihaz, taşınma sırasında hasar görmüş olmalıdır.

The electrical appliance must have been damaged in transit.

Ödünç alabileceğim bir elektrikli testeren var mı?

Do you have a chain saw I could borrow?

Bu küçük gölde elektrikli yılan balıkları vardır.

There are electric eels in this small lake.

Elektrikli otomobiller gittikçe daha popüler hale gelmektedir.

Electric cars are becoming more and more popular.

Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.

He was electrocuted while playing the electric harp.

Tom çocuklarının elektrikli aletlerini kullanmasına izin vermezdi.

Tom wouldn't let his children use his power tools.

Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edildi.

Electric chair was invented by a dentist.

Ve Osla'da Elektrikli Araç sahiplerinin tecrübelerini çevrelerindekilere anlatma

And in Oslo, we can see how enthusiastic EV owners

Elbette, elektrikli otomobillerin şirketi olan Tesla hakkında konuşuyoruz;

We are talking, of course, about Tesla, the company of electric cars, that has managed

Elektrikli bilgisayarlar, yöneticilere ayrıntılı ve güncel bilgileri sağlar.

- They would arm administrators with so much detailed and up to date information.
- Electric computers provide managers with detailed, up-to-date information.

Bir elektrikli ısıtıcı banyo zemininin seramik fayanslarını ısıtır.

An electric heater warms up the ceramic tiles of the bathroom floor.

Eğer param yetse elektrikli bir araba satın alırım.

If I could afford it, I would buy an electric car.

Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.

Something is wrong with our electric heater.

Elektrikli ev aletleri ev işini daha kolay yaptı.

Electrical appliances have made housework easier.

Ben bir hediye olarak bu elektrikli bıçağı aldım.

I received this electric knife as a gift.

Onu almadan önce bu elektrikli tıraş makinesini denemeliydim.

I should have tried out this electric shaver before buying it.

Elektrikli tekerlekli sandalye bir sürücü ehliyeti gerektiriyor mu?

Does an electric wheelchair require a driver's license?

Elektrikli otomobillerin en büyük pazar yeri kim biliyor musunuz?

Do you know who the biggest market of electric cars is?