Translation of "Harcamalısın" in English

0.054 sec.

Examples of using "Harcamalısın" in a sentence and their english translations:

- Çalışarak harcadığından daha fazla zaman harcamalısın.
- Çalışmaya, daha fazla zaman harcamalısın.

You should spend more time studying than you do.

Tom'la daha fazla zaman harcamalısın.

You should spend more time with Tom.

Para kazanmak için para harcamalısın.

You have to spend money to make money.

Çalışarak harcadığından daha fazla zaman harcamalısın.

You should spend more time studying than you do.

Bunun hakkında düşünerek biraz zaman harcamalısın.

You should spend some time thinking about that.

Sanırım ev ödevine biraz daha zaman harcamalısın.

I think you need to spend a little more time on your homework.

Mutlu olmak için, sevdiğin biriyle vakit harcamalısın.

To be happy, you should spend time with someone you love.

Her gün kelimeleri gözden geçirerek biraz zaman harcamalısın.

You should spend a little time each day reviewing vocabulary.

- Paranı harcaman gereken yer burası.
- İşte burada paranı harcamalısın.

That's where you should spend your money.

Dışarıda daha fazla zaman ve içeride daha az zaman harcamalısın.

You should spend more time outside and less time inside.

Profesyonel bir banjo oyuncusu olmak için pratik yapmaya binlerce saat harcamalısın.

To become a professional banjo player, you need to spend thousands of hours practicing.

Sen sık sık bir şey yaparak umduğundan daha fazla zaman harcamalısın.

You often need to spend more time doing something than you anticipated.

Şikâyet ederek daha az üretken bir şey yaparak daha fazla zaman harcamalısın.

You should spend less time complaining and more time doing something productive.