Translation of "Biraz" in Korean

0.024 sec.

Examples of using "Biraz" in a sentence and their korean translations:

Bence biraz koordinasyonla

제 생각엔 약간 조정을 해서

Biraz daha büyütelim.

그래프를 좀 더 확장시켜볼까요?

Söylemesi biraz zor.

좀 복잡한 제목이긴 하지만

Tamam, biraz temizlenelim.

자, 좀 씻어낼까요?

Biraz yardım çağırmalıyız.

도움을 청해야겠어요

Ama biraz enerji.

그래도 에너지는 되죠

Biraz sürtünme sağlayacak.

마찰력을 주는 겁니다

Biraz enerji verecektir.

뭐, 에너지는 되겠죠

Biraz dinlenme zamanı.

이제 좀 쉬어야겠네요

Öncelikle biraz bağlam.

먼저, 상황을 좀 보죠.

biraz farklı görünebilir.

전혀 다른 모습일 것입니다.

Hâlâ biraz riskli.

아직도 좀 불안하네요

Karanlık biraz korkutucu.

‎깜깜하니 겁이 나더군요

Baksanıza. Biraz dikkatli olmalıyız.

보세요 뱀 조심하시고요

İşte, ağzı biraz açılıyor.

자, 입이 조금 열렸어요

Rengi biraz değişmiş durumda,

색이 조금 변하죠.

Biraz güzellik hakkında konuşalım.

아름다움에 대해 잠깐 이야기 해봅시다.

Şimdi bunu biraz irdeleyelim,

이제, 제 관점에서

Bu biraz kavun gibi.

꼭 축축한 멜론 같습니다

Burası biraz fazla daralıyor.

갈수록 비좁아지네요

Burada biraz durup sizleri

그럼 여기서 잠시 멈추고

Benim geçmişimi biraz bilmelisiniz.

저는 한 살 때 인도에서 캐나다로 왔습니다.

Bunun biraz maliyetli olduğunu biliyorum.

돈만 관심있는 것처럼 들리죠.

Biraz eski  ve yıpranmış görünüyor.

조금 오래되고 낡아 보이긴 합니다

Tamam, bu biraz enerji verecektir.

네, 에너지는 좀 되겠어요

Tamam, mataradan biraz su alacağım.

물통의 물을 쓸게요

Girişi de biraz  karla kapattım.

그리고 눈으로 입구를 살짝 막았습니다

Ya da larvalardan biraz alıp

아니면 애벌레를 좀 잡아

Pekâlâ, biraz daha dal toplayalım.

자, 전나무를 더 모아 옵시다

Biraz paraşüt ipiyle onu bağlayabilirsiniz.

낙하산 줄을 이용해서 묶으면 되죠

Ya da buradan. Biraz bakalım.

이리로 내려가는 길 좀 살펴볼까요?

İşte böyle, ağzı biraz açılıyor.

자, 입이 조금 열렸어요

Hatta bunu biraz daha açalım,

이제 이 결과를 조금 더 현실적으로 변형시키자면

Biraz da bunun sonucu olarak

부분적으로는 그 결과로

biraz mekanik ses verdiğini biliyorsun.

약간 기계적인 소리였어요. 알고 있죠?

Bu bakteriler hakkında biraz konuşalım.

잠시 슈퍼버그에 대해 이야기 해보도록 하죠

Bu biraz yangın alarmını duyup,

화재경보기의 경보음을 들으며

biraz farklı hesaplar yapmak zorundasınız.

약간 다른 숫자를 계산해야 합니다.

biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,

음식물 쓰레기양이 줄어듭니다.

Biraz farklı bir fizikle mümkün olabilirdi

하지만 약간의 물리적 차이가 있었을 수도 있어서

biraz daha farklı bir şekilde çerçevelendi.

조금 다른 식으로 표현됐는데

Mikrobiyomunuzda biraz desteğe ihtiyacınız olduğunu söylerse?

우리 몸 안의 미생물을 정비할 필요가 있다고 알려준다면요?

Biraz daha iyi görünüyordu, aldırmayı bırakmıştı.

조금 나아 보였지만, 이제는 신경쓰지 않았습니다.

Yaptığımız ikinci şey biraz daha yöntemsel.

두 번째 원칙은 좀 더 절차적인데요.

Bu konuda biraz dikkatli olmalıyız. Tamam.

그래서 주의하면서 내려가야 합니다 좋아요

Tadı biraz şey... ...karton çiğnemek gibi.

맛은 좀... 마분지 씹는 맛이네요

Ya da bu larvalardan biraz alıp

아니면 애벌레를 좀 잡아

Bu biraz zordu, kaygandı, tırmanması tuhaftı,

오르기 어렵고 미끄럽고, 힘들었지만

biraz da bu öfkenin sonucu olarak

분노의 결과의 일부로

Belki bu beni biraz taraflı yapıyor

그 경험으로 제가 편견을 가지고 있을지도 모르겠습니다만,

İlacı bastığımızda, biraz eğlenceli ayrıntı ekleyebiliriz.

그리고 출력한 알약에 몇 가지 재밌는 부가기능을 더할 수 있습니다.

Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.

‎밤이 어두워질수록 ‎사냥은 좀 더 쉬워질 겁니다

Biraz daha heyecan verici sesler çıkarmalı.

‎좀 더 흥분되는 소리를 ‎내보는 수밖에요

En fazla biraz daha uzun sürer.

대신 시간이 조금 더 걸리긴 하겠죠.

Bu sorular şimdileri biraz demode gelir.

지금 들으면 매우 구식이라고 느낄 법 하죠.

Fiziğe dair bakışımızın biraz değişmesi gerek.

물리학이란 우리의 인식은 약간의 변화가 필요합니다.

Şimdi biraz zamanınızı alıp hikâyemi anlatmak istiyorum.

지금부터 여러분의 시간을 빌려 이야기를 들려드리고자 합니다

Bu anlamda, sezgi biraz espri anlayışı gibidir.

그런 점에서 직감은 유머 감각과도 약간 비슷합니다.

Otizme sahipseniz bazen biraz, bazen ise oldukça

자폐증을 앓는 사람은 가끔씩 약간 다른 행동을 보입니다.

Biraz barut kullanıp kapıyı patlatmadığım sürece tabii.

화약을 좀 이용해서 문을 날려버린다면 모를까

biraz su alıp bunu deliğin içine dökebilirim.

물을 좀 가져다 구멍에 부어 제 발로 나오게 해서

Başkalarından biraz daha fazla şey başaran insanlar

다른 사람보다 조금이라도 더 성취를 이룬 사람이

Aslında onlardan biraz daha fazlasını hak ediyorlardır.

더 가치 있는 사람이라고 여긴다는 것입니다.

Biraz daha makyaj ve her şey tamam.

그저 분장을 좀 더 두껍게 했죠. 모든 것은 잘 진행되었죠.

Hapishanede olmanın ne demek olduğunu biraz konuşalım.

며칠 동안 감옥에 수용되는 게 무슨 의미를 갖는지를요.

Işıklarını kapatıyorlar. Rakiplerden biraz mahremiyet sağlıyor bu.

‎녀석들은 빛을 끄고 ‎경쟁에서 벗어나 ‎둘만의 시간을 보냅니다

Ancak biraz daha tartışmalı bir konu var:

하지만 이렇게 이야기를 해보면 어떨까요.

Okyanusa kireç koyma fikrini biraz açabilir misin?

바다에 석회를 넣는 방안에 대해 여러분의 의견이 좀 더 필요합니다.

"Biraz ateşimiz var Burada solda patlak verdi. "

"여기 왼쪽에 불이 번지기 시작하네요."

Üç şey lazım olacak: Öncelikle yeri biraz doldurmalıyız.

세 가지가 필요합니다 첫째는 바닥에 깔 깔개죠

Bu şeyler biraz ürkütücü olabilir ve kesinlikle tehlikeli

조금 으스스할 수도 있고 위험할 게 분명하지만

Düz takla mı? Pekâlâ, bu biraz can yakabilir!

앞으로 돌기요? 좋아요, 좀 아플 수도 있습니다!

Ama biraz kum alıp bunu zımpara gibi kullanabilirsiniz.

모래를 좀 이용할 수도 있죠 길에 뿌리듯이요

Ama geri dönüp suyu getirmek biraz zaman alacaktır.

하지만 물을 가지러 가는 데 시간이 걸릴 겁니다

Geriye dönüp biraz su alacağım ve bunu deneyeceğim.

그럼 돌아가서 물을 가져다 시도해 보겠습니다

Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.

구멍에 손을 집어넣는 건 언제나 긴장됩니다

Ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.

좀 이상한데. 약간 사적이네.

Sınıfta diğerlerinden biraz daha büyük bir çocuk vardı,

교실에는 나머지 아이들보다 큰 아이가 한 명 있었어요.

Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.

‎달이 차오를수록 ‎초감각은 경쟁력을 잃습니다

Yine de sıcaklık donma noktasının sadece biraz üstünde.

‎그렇다고 해도 ‎겨우 얼어붙는 걸 ‎면할 정도입니다

Daha da kuzeyde... ...karanlık biraz daha uzun sürer.

‎하지만 더 북쪽에선 ‎어둠이 그보다 조금 더 ‎오래 버티죠

Pekâlâ, biraz daha çıkartacağız. Sonra yola devam edeceğiz.

물을 좀 더 모은 다음 다시 이동하겠습니다

Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki

좀 더 고민해보다가 결정했죠.

Ama mevsimsel grip? 1'den sadece biraz fazla.

계절독감은 어떨까요? 1을 조금 넘은 수치입니다.

Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.

우리는 독감과의 차이를 찾아냈을 때, 우리는 거의 마음을 가라앉힙니다.

En azından biraz da Çin'i söylemlerini değiştirmeye zorladılar.

그리고 이들은 중국의 말을 적어도 약간은 바꾸게 했습니다

Ben iyiyim ama biraz daha ileri gidip şunu söyleyeyim,

그러므로 저는 괜찮았습니다만 더 나아가 말하고 싶군요.

Babamın, Rudy'nin babasını kurtarması için biraz geç olsa da

비록 저희 아버지가 그의 아버지를 살리기에는 너무 늦었었지만,

Hikâye oluşturmak için biraz daha fazla detaya ihtiyacımız var.

이야기를 정교하게 만들기 위해선 더 자세한 정보가 필요해요.

Koşullar doğru olmalı. Hava durumu şu anda biraz sakin.

기상 조건도 적절해야 하죠 날씨가 잠시 잠잠해졌으니

Ya da larvalardan biraz alıp onları yem olarak kullanır

아니면 애벌레를 좀 잡아 미끼로 삼아서

Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,

좀 더 다져진 눈을 찾으려고 눈을 좀 더 깊이 파 봐도

Bu biraz ışık verecektir. Tamam, şimdi yılanı bulmaya çalışalım.

조금은 밝아질 겁니다 자, 뱀을 찾아보죠

Bana biraz ışık verecektir. Tamam, şimdi yılanı bulmaya çalışalım.

조금은 밝아질 겁니다 자, 뱀을 찾아보죠