Translation of "Felaketi" in English

Savaşın felaketi unutulmamalı.

The tragedy of war must not be forgotten.

Birkaç yolcu felaketi atlattı.

Few passengers survived the catastrophe.

Sami, felaketi kılpayı atlattı.

Sami narrowly escaped disaster.

Sadece Napolyon'un gelişi felaketi önledi.

Only Napoleon’s arrival averted disaster.

Bu büyük bir çevre felaketi.

This is a major environmental disaster.

Yapabilecekleri en iyi şey, kaçınılmaz felaketi bekleyip

The best they can do is hang on for the inevitable catastrophe

Kimse, öldürücü bir salgın gibi dünya çapında bir felaketi önemsememezlik edemez.

One can't discount a global disaster like a virulent plague.

Kara para skandalı, 11 Eylül, euronun yayılması, Eski Avrupa, IV. Hartz, Bayan Başbakan, vantilatör mili, iklim felaketi, mali kriz, enkaz primi ve kızgın vatandaş, Almanya'da yılın son 10 kelimesidir.

Black money scandal, 11th of September, expenseuro, the Old Europe, Hartz IV, Madame Chancellor, fanmile, climatic catastrophe, financial crisis, wreckage bonus and citizen of anger are the last ten words of the year in Germany.