Translation of "Ekrana" in English

Ekrana davet edildi.

He was asked to appear on television.

çıplak mı çıkarıyorsun ekrana?

Are you taking it naked on the screen?

Tom ekrana işaret etti.

Tom pointed to the screen.

Tom'un gözleri ekrana kilitlendi.

Tom's eyes were glued to the screen.

Ekrana çok yakın oturmayı sevmiyorum.

I don't like to sit too close to the screen.

Tom boş ekrana bakmaya devam etti.

Tom continued staring at the blank screen.

Bu telefon çoklu dokunmatik ekrana sahip.

This phone has a multitouch screen.

Golden sonra kalabalık pozisyonun tekrarını izlemek için dev ekrana odaklandı.

After the goal was scored, the crowd turned to the giant TV to watch the action replay.

Düğmeler ekrana bastığınızda ortaya çıkar ve 3 saniye sonra tekrar kaybolur.

Buttons occur when you press the screen and disappear again after 3 seconds.

Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun.

- Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.
- Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, while in fact you are looking at the screen.

Bilet numaranızı kutucuğa girin, "Onayla"ya dokunun ve ana ekrana dönmek için sola kaydırın.

Enter your ticket number in the box, tap "Confirm", and swipe left to return to the home screen.

- Bir dokunuş başlatıldığında ilk önce bu metodlar çağrılır.
- Ekrana dokunulduğunda önce bu yöntemler çağrılır.

These methods get invoked first when a touch is initiated.